Yolun, sevginin, insanlığın bittiği yerde başlıyordu onun hayatı.
Kim bilir, hangi yasak aşkın meyvasıydı.
Dudakları çatlamış, minicik elleri daha o yaşta nasır tutmuş,
ama belli ki gelip geçenlerin vicdanı donmuş, kimse dönüp bakmıyordu.
Yaşadıklarına inat, o kadar asil bir duruşu vardı
Bakışları yıllanmış şarabı, hiç gülmeyen yüzü, çaresizce ihtiyarlamış gencecik bir ömrü andırıyordu.
Belki de kahpelikten korktuğu için o maskeyi takmış, insanları kandırıyordu.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,