O cihana sığmayan yalnızlığımda
Yankılanan ıssızlıklardan
Tertemiz olabildiğince saf halimle
Her zerreni doldurduğum ruhumla
Bir çoban yüreğiyle sesleniyorum sana
Sonsuzluğa akan bir türkü olursun
Kurt ulumalarını bastıran kaval sesinde
Artık üzerinde kuzular otlayan dağlar kadar yakınsın bana
Mehtap ve yıldızlar yani sen doğuyor dünyama
Ateş böcekleri o evrensel müzikleriyle başlarken dansa
Seni ruhumda yaşamanın huzuru
Dağda bayırda seni topluyorum kır çiçekleri diye
Her birinin kokusu letafeti var üzerinde
Desen desen motif motif seni çiziyorum yüreğime
Esen her rüzgârda kokun var
Baktığım her bir bulutta resmin
Gün batımının kızıllığı ateşe verirken gökyüzünü
Dağlarda yankılanır esen her rüzgârla sesin
Yeryüzü döşeğim gökyüzü yorganım olur
Dağlardan akan şelalenin su sesinde
Mest olmuş şekilde uykuya kayar giderim sessizce...
©
3 Ağustos 2025
20:05
Kayıt Tarihi : 10.8.2025 11:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!