Bıçakların aynası ayı kan bürüdü
İşte geliyor Azrail'in Çırakları
Ölümün kalkanı gece şehre yürüdü
Boşuna beklemeyin artık şafakları
Çökecek mi? Ayağından kayar bu yollar
Karanlık ziftini pis sokaklara kustu
Kelle saymaya başlar kan içici duvar
Ve serildi mekan, delinmiş zaman sustu
Gecenin kısrağı dört nala gider şimdi
Boyar saçını küçük kız şimdi kızıla
Söndürür baba kalbinde son izmariti
Yastıkları dişler anne bir nefes daha
Ağır ağır kapının kildi döner
Dinleyin bu sesi şehir ölüm sayıklar
Kırılır gecenin çarkı üç mum söner
Kapanır perde işte son şarkımız başlar
Aksatmadan işini her gece çıraklar
Şafak rengi boyanıp dört nehirden içer
Cin çarpmış adam her sabah düşeri yakar
Tek teselli dilinde elbet bu da geçer
Yıkık şehirler gördüm bakıp geçtim bu akşam
Ordular toplaşır göklerde kızılca kıyamet
Sarhoş gemi, yıkık duvar, darağacında bayram
Azrail'in çırakları sen yoluna devam et
Ah geçtim baştan başa mamurdu tapınakları
Pis kahkaha tepesinde kelle dolu çanaklar
Yarılmış kalpleri yollara savruk sunakları
Gece basar camları yollardan çocuk toplar
Birazdan ahır kapısını güneş açacak
Bezgin adımlar, böcek yuvasından fırlar çıkar
Şafak tepenizde uyku saçacak kan saçacak
Ümid yok haberden, ufuk bıkmaktan bıkar
Hikayesini yazmak düştü bana süvarinin
Gidin başımdan artık giyinin şu beyazları
Yeter! Girin toprağın altına sessizce girin
Kopartın dilimi n'olur susturun ağızları
Kayıt Tarihi : 22.3.2002 17:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!