Ben ayaklarımı çıplak bastım zamana,
Sen çoktan çivilemiştin takvimlerini duvara.
Benim saatlerim çiçek açarken nabzımda,
Senin zamanın kurumuş bir yaprak gibi düştü aramıza.
Bir çocuğun rüyasından çıkıp geldim,
Sen çoktan unutmuştun uykuların kokusunu.
Ben sözcükleri göğsümde büyütürken,
Sen sessizliği bir palto gibi giymiştin üzerine.
Gözlerin, derin bir kış.
Ben içime güneş alırken,
Sen kendi gölgene yaslandın,
Işık acıtır sandın belki de.
Ben uçurtma uçurdum kelimelerle,
Sen ipini bile tutmadın bakışlarımın.
Göğe çağırdım seni,
Ama sen toprağa alışmıştın.
Benim içimden kuşlar geçti sana doğru,
Sen duymadın kanat seslerini.
Ve ben anladım:
Bazı yürekler,
Uçmaya değil, beklemeye mecbur kalır.
Zaman…
Bizi farklı kıyılara savurdu,
Ama ben yine de kıyını izlemekle avundum.
(E.F.)
Esma Furat 2
Kayıt Tarihi : 1.7.2025 13:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!