karanlığa yaslanmış ağlıyordu
koyu bir toprakla örtülü gök yüzünde
üşümekten al al olmuş tırnaklarına bakıyordu
gömülü sevinçlerini ısırganlığından kaçırarak
ve gözleri duman duman alevlere yumuluyken
eğri büğrü bir demir soğukluğuna bile hasret kalmıştı
dümdüz bir tebessüm edesi geldi içinden
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;