Ceketi bile şanslıydı
Toz kondurmazdı omuzuna
Beyaz gömlek giyerdi
El izi görülmedi yakasında
Hiç kasketsiz görülmedi
Çıkarken Allah'ın huzuruna
Geçen aylardan birinde
Sanırım ondokuzunda
Güneş çok barbarmış
-yeri toprağı çatlatmış-
Kafasında melodilerden yapılma
Mor ışıklar altında
Kan kırmızı asil güller.
Yüksek topuklar üstünde
Sallanan bedenler.
Dirseğine kadar çıplak
Havada bembeyaz eller.
Yar gözlerinde umman saklıdır
Ummandan esen rüzgar
Yar gözlerin uzak bir diyar
İçinden çıkamadığım sual
Yağmur seni hatırlatacak tren sesiyle
Islığıyla rüzgar hep esecek
Biliyorum sen giderken
İçimde ışık yavaş yavaş sönecek
......
Yaşın ne ki küçük
Beynimde daireler çiz
Uykularımdan uyandır
Yollara sal beni.
Vakitsiz sorular sor
Habersiz çık gönlümden
Çok insan gibi,
Aşağılık buldum kendimi.
Düşüncelerim kabuk bağlamış,
Alnımda imza gibi.
Aklım asi.
Ruhum kendi yurdunda ecnebi gibi.
Denizim...
Bir duvardan ötekine
Çarpar dalgalarım.
Balıklarım yüzme bilmez
Kendini bir sokakta göreceksin,
Bir dilencinin buruk gülüşünde.
Hayatı yaşadıkça göreceksin,
Kendini hep dilenci gülüşünde.
29 Kasım 1999 Diyarbakır




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!