gazze’nin çocuklarından size çığlık getirdim
kesintisiz kan …
tozu buluta karışmış semalarında boğulmuş ruhlarından sancı
ana rahminden dışarı dökülmüş ceninlerinden
başı kopmuş bebelerinden masumiyet
İsrail askerinin eğlencesi gözleri deşilmiş canlarından
kedisinden köpeğinden
gazze’de nefes alan tüm mazlumların ahından size sessizlik getirdim
sessizlik…
göç yolunda vurulan ebabillerin gözeyi kanatan susuzluğuydu
açlığın beton yığınları arasında unutulan çaresizliğiydi
kuş tırnağıydı koyna takılı kalan
arapbaharı’nın kanlı şafak sağımlarında titreyen son damlasıydı
delip geçen
kopmuş parmakların etlerimden dökülen deniziydi
yüreğime üşüşen jilet parçalarının
nefesime doğranan pıhtı hırıltısıydı
tüm bunlardan ateşin sessizliğinden suyun bildiklerinden
karınca kervanlarına fısıldanan hakikatin hükmünden
size bir gerçek getirdim
burada bir siyonist var burada bir hain var diye bağıracak ağacından
çırpınan göğsün son nefeste patlayan şahadetinden
ahed tamimi’nin onurlu davasından
kudüs’ten aksa’nın fethinden
türklüğümden anadolumdan size ümit getirdim
filistin devleti özgürdür özgür kalacaktır!
Filiz Kalkışım Çolak
Kayıt Tarihi : 8.2.2025 22:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
RABBİM Gazze'ye gönderecek ebabilleri, Anadoluda açan zambakları gülleri, SABİLERİN intikamı için yanıp tutuşan MEHMETÇİKLERİ...
Bir martı
Çığlığıyla
Yırtıyor gecenin kanatlarını
Caddeler kırmızı trafik lambalarıyla kapatılmış
İnce bir yağmur gökyüzü
Ceketim hafif ıslak
Yürüyorum
Her adımım göz oluyor
İşitiyor sokakları
Bir pezevenk
Basurlu ağzı
Pis sakalı
Beden satıyor kişneyerek
Yüzde elli komisyonlu cehenneminde
Biraz ötede
İlerde
Zengin naraları başlıyor
Janti araçlar
Keyifli uyuşturanlar
Ve kısalan etekler
Bi sokak geride orospu sayılan
Etekler
Büyütüyorum adımlarımı
Kulaklarım büyüyor
Gazze de bi yere bomba düşüyor
Bi baba bacağını bırakıp şehrin ortasına
Dönüyor evine
Bi ana ağıtlar yakarak anlatıyor
Hiç bi dilde
Dinde
Yeri tarifi olmayan
Bu korkunç acıyı
Bi çocuk
Her şeyden habersiz
Oyun sandığı savaşı
Tabancası elinde karşılıyor
Su sıkıyor
Yanan yaralı yüzlerin üzerine
Acıları hafifler
Belki
Tekrar oyuna dönerler diye
Gazze de bi yere bomba düşüyor
Büyütüyorum adımlarımı
Kulaklarım büyüyor
Ben duyuyor ölüyorum
Onlar kadeh kaldırıyorlar
Kaldıramadıkları şeylerinin derdine
Sokak lambaları tiskiniyor
Ben kusuyorum
Bir martı
Çığlığıyla
Yırtıyor gecenin kanatlarını
Ben duyuyorum
Herkes susuyor..
Bu vahşetin son bulması dileğiyle yüreğinize sağlık ...
TÜM YORUMLAR (11)