Markasız ve deli neonlardandır bu hırçınlığı şehrin
Öldürülmeyi bekliyoruz ve çığlığımız yere düşen bozuk para sesidir
Küllerimizi de yakacaklar bir gün
Alevi ablaların mezar taşlarını da yakacaklar
Meskuna sığmaz ihanet dürüstlük iltica etmez
Kahinden artan bir gemiye çevrildi ömür
Kutsal suda yüzen kağıttan bir yelkenliye çevrildi
Küstah ve buruk bir tramvaya döndü yani
Bir yaranın kesiğinden akan kana döndü
Ne zaman ağrırsa bir güne düşen ışık
Günebakanların göz yaşına alışık
Ve çok karışık bir surat ağlar eşkıya olarak
Ama onurdur bu cehennemde ateşe düşman eşkıya kalmak
Her düş seni bir yere taşır
Sen her düşe biner misin
Atları yorulmuştur bu şiirin
Lütfen terkiden iner misin
Ağrı Dağı'nı vergiye bağlamışlar soluksuz imtihanlarda
Durduk yerde boynuma sarılan birisin
Gelmesin ne olur diş ağrısı gibi olur bu saatte
Gelsin ama ben gelmesin desem de
En iyisi biraz çay demle biraz bulgur ez
Tahammül bu ülkede sıraya girmez
Çığlığımı sana su diye verdim
Çölsüzmüş müebbetin serabın olup geldim
Kayıt Tarihi : 27.7.2014 01:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sevgi dolu yüreğinizi kutluyorum.
Duygular ve kelimeler bir bütün olup
yürekten yol bulup dizelere dökülüvermiş
+ Saygı ve sevgi ile kalın.
................
TÜM YORUMLAR (27)