ipatya'ya
toprağa değen su dokununca anlatır
elinde kalan mektubu, durula
gözlerini sakındığın yarına
çiçek sandığın kadar açacaktır
Çok şey var ki, geride kaldı
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Devamını Oku
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
ceviri icin sn. Nadir Sayin'a tesekkür ederim.
saygilar,
şiirin okundukça zenginleştiğini görmek güzel...şiirin bir varmış bir yokmuş olduğunu görmek güzel....
şairler öldülkten sonra şiirlerinde vucut bulur..sanki öyle..tabiki öyle değil.ölümü anladığı içindir'ki bu varlık dünyasını terk edince kutsanmış gibi ; şiirleri sihirli harflere dönüşüverir.şiiri küçültmek değil maksadım ; bu gözle bakabilmek bütün dizecilere..
Şiirin ne kadar özgür olmak istediğini fark eden şairler…bunu anlatamadıkları vakit ölmek isterler…neyin dara ağırlıdır bu biliyor musunuz….şiirin fark ettikleri ile yüzleştiklerinizin...ve hayat böylesi bir fedakarlığı bir kereliğine yapar…eğer o kişi iseniz…sadece buna dayanmakla kalmayıp…şiirin gerçek vücut ölçülerinin aslında hiçbir insani vasıfla açıklanamayacağını anlarsınız…şiir kadar… güçlü şairlerin tutabileceği bir özgürlüktür bu…hiç kimseden bir adım fazla olmadan…ama geçmiş ve geleceğin azınlık kaygısına düşmeden…hep çoğul bir özgürlüktür bu… çünkü şiir size o özgürlük kadar yaklaşır ve bunu anlamayanlar şairlerini öldürürler…kendi dünyalarına hapsolanlardır onlar…öyleyse gelin…çağdaşlığın hangi eski zaman kıyafeti ile yola çıktığına bakmaktan öte…bırakalım…herkes görebildiği güneşe dokunsun dokunabilirse…korkmayın...özgürlük sadece şiirin verebileceği bir tohumdur…ve o tohum kapılarınızın önünde küçük bir saksıda ekili kalmıştır…sevgilerimle
kurur gözlerimden düşen bir yaş masamda
hiç ölmemeliyim çok yaşamasamda.(Z.E.K)
Bu kadar genç yaşta kendi isteği ile ölüp ardında çok güzel eserler bırakan mükemmel bir şair.Bulabildiğim bütün şiirlerini okudum.Keşke aramızda olsaydı Türk edebiyatı ve şiiri için önemli bir kayıp.
Aslında Bütün Mesele Neydi? ‘’ sorusuna bir cevap arayışı ve yaşamdaki acının öznelerini anlatma isteğidir bir bakıma şiir. Seçki için teşekkürler saygıyla anıyorum.
Meneviş hanım..benim de pek zamanım olmadığından konuyu tam anlayamadım ve yoğun olduğumdan ancak belki istediğiniz boyutta bilgi için elimde ki mevcut Hypatia ile ilğili aşagıdaki çeviri bilgisini sunuyorum..
Sevgilerle...
Hypatia İskenderiye (Mısır) da doğdu. Hypatia matematik ve felsefe alanında önemli ilerleme sağlayan ve saygı duyulan bir öğretmen ve astronom olan ilk kadın oldu.
ÖLÜMÜ
İsa gibi büyüyen bir toplumda, onun cinsiyet ve pagan inançları şiddetli tartışmalar yarattı. Zamanın çoğu putperest alimleri dini hoşgörüsüzlüğe karşı kendilerini korumak için Hıristiyanlığa geçti. Putperestlikten Hıristiyanlığa geçişi Hypatia reddetmesi ve pagan fikirlerini ilan etmeye devamı yüzden şiddetin hedefi haline geldi. Hypatia, Hıristiyan ve putperestler arasında bir dizi ayaklanmalara ana hedef oldu.
Hypatia, radikal Hıristiyan rahipler tarafından, cırıl cıplak soyularak ve sonunda yakılarak 415 yılında öldürdü.
Hypatia bir Etkili öğretmendi.
370 yılında İskenderiye'de doğdu Hypatia, bir matematikçi ve öğretmen kızıydı. Babası tarafından onun yetenekleri teşvik edildi. Theon usturlap, yıldızlar ve gezegenler mat ve daha fazla yüksekliği büyük olasılıkla daha da gelişmesinde babasının olduğu sıraklr ona birer araç oldu.
Hypatia 400 yılnda öğretmen olarak Müzesi İskenderiye Platonik de olan bir okulun başına getirilmişti. Bu okulun onlara öğrettiği en büyük pagan ve daha sonra iyi birer arkadaşı olan Orestes, İskenderiye, Roma valisi de dahil olmak üzere her zaman Hıristiyan düşünürleri olanlarından bazılarıdır.
*
Hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmıyor
Hiçbir zarf üç beş satıra
Ne zaman yanyanayız işte o zaman
Doyamıyoruz tenlerimizin bitmez tükenmez sorgusuna
Bırakmak bırakılmak demeyelim
Durmadan yer değiştiriyor anlamlar da
Ben ki bir boşluk kadar büyümüşüm bu yüzden
Sanki kış aylarında bir uçurumda.
Anlarım sedir ağacının dilinden
Ve usta bir aslan terbiyecisinin ruhundan da
Hiç anlamaz olur muyum öpüşünü de kalbimi
O öpen sensen bir de dalgaları çekiştiren bir kız
çocuğuyla.
Hepsini biliyorum, hepsi aklımda
Hepsi de hiç kımıldamayan bi duman gibi havada..
İpatya'nın Hasreti O kadar büyümüş ki !!!..
bir Ölüm Öpücüğü Olmuş...
Hiçbir pUL / Hiçbir Zarfa yakışmıyor... Edip Cansever'in dediği gibi...
.......
// Ölülerin diriler için yaptıkları mezarlarda yaşamayacağım...//..diyor..Âşkın zaferi ve Ekini Karabay...
Hypatia-Hipatya M.S. 370-415 yillarinda mISIR iskenderiyede yasadigi sanilan ilk kadin filozof ve matematikci. Hristiyanlar tarafindan vahsice öldürülmüs oldugunu yaziyor tarih. cevirinin hepsini yapmaya zamanim olmadigindan Sn. Nadir Sayin isterse ve zamani da varsa cevirecektir. ilgilenlere duyurur, saygilar sunarim.
Hypatia (Grieks: Ὑπατία) was een Griekse wiskundige en filosofe. Ze leefde van 370 tot 415.
Zij wordt wel de eerste vrouwelijke wiskundige genoemd. Ze leefde in Alexandrië (Egypte) en doceerde wiskunde en neoplatonische filosofie. Vanwege haar vooruitstrevende en wetenschappelijke manier van denken en doen werd zij in stukken gereten door een menigte christenen. Sommigen beweren dat de patriarch Cyrillus van Alexandrië daar de hand in had.
Hypatia-Hipatya M.S. 370-415 yillarinda mISIR iskenderiyede yasadigi sanilan ilk kadin filozof ve matematikci.
cevirinin hepsini yapmaya zamanim olmadigindan Sn. Nadir Sayin isterse ve zamani da varsa cevirecektir.
ilgilenlere duyurur, saygilar sunarim.
Acıma hissi hepimizde var...Fakat burası acıma yeri değil , acısak bile GÜNÜN ŞİİRİNE tenkitlerimizi yazarız...Buradaki şiirler zaten acımaya , kızıllığa , ateizme , vs gibi hususlara göre seçiliyor...Biri çıkmış ŞİİR AVAMA GÖRE DEĞİL diyor...
A adam sen ne anladın onu söyle...İpatya İP-AT- YA olabilir mi...? Yani boynuna ip at gibisinden...
Avam tarafından veya havas tarafından da anlaşılmaz bir metin...Anlayan beri gelsin...Acımamız , bu şiiri günün şiiri yapar mı...?
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta