Ruhuna iyi bak kızım..
Kirlenmesine izin verme,
İzin verme insanların seni sahte gülüşlerle aldatmasına.
İyi niyetini sömürmelerine..
Kadın ya da erkek fark etmez kızım.
Bu derde düşmeden bilmezdim hiç,
Anlamazdım bu derde düşmeden önce
Sebebim oldun
Sebebimin tek sebebi
Nice sevdalar gördüm
Hiçbiri benzemiyordu sana
Kırılan her kadının kalbinde,
Filizlenebilen bir bitki olsaydı eğer,
Bu kesinlikle papatya olurdu..
Ölümün en çok yakıştığı,
Sen misin?
Beni benden alan,
Yüzüne baktığımda upuzun bir yolculuğa çıkmak istediğim
Sen misin?
Bilip bilmeden sadece hislerimle ve ruhumla büyütüyorum seni içimde.
Güneşini,suyunu ve toprağını...
İnşaat alanı, gecenin bir yarısı ..
tak tak vuran dolap kapaklarının sesi eşliğinde uyumaya çalışıyorum.
Bir yığın it ..
İtlerin uluma sesi kafamda ritim oluşturuyor adete dolap kapaklarıyla beraber...
Acı çeken iç sesim ürküyor bu olup bitenlere
Yavaş yavaş
Bak sonbahar geldi..
Sarardı bütün ağaçlar..
Döktü yapraklarını,
Hüzün çöktü birden yüreklere.
Sonbahar da gitmiştin. (2 Ekim)
gün gibi hatırlıyorum
Bu bir iç çöküştü, yok oluş...
Usul usul gizlenen renkteydi ışık.
Atların kişneme sesi uzakta..
Mermi namlunun ucunda..
Tak etse canıma
Tuk dan nem kapacağım
Yürü hey deli
Yürü hey divane
Ukala serseri
Ne sandın sen kendini
Yaşamın azabı
Yaşamın çilesi, hayalci etmiş seni
Tüm yorulmaların,
Tüm savrulmaların
ve boş vermişliklerin verdiği bir ses bir seda var avucumda..
Avucuma konan kelebeklerin, bir bir intihar edişini izledim gözlerimle
Bir bir kayboluşlarını
uçurumdan atlayışlarını..
Bizim evimiz hep vanilya kokardı,
Annem pasta yapardı sürekli,
Babam yeni ölmüştü,
Kadın kendisini mutfağa hapsetmişti adeta,
Anlamazdım o zamanlar,
Neden sürekli pasta, kurabiye yaptığını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!