Gönüllerde esen serinlik
Aslanım, şahlanmalısın
Lalelerin ardından
Ancak sen doğmalısın
Tibet'in ortasında bile
Asaletin konuşulacak
Bacımın örtüsüne dil uzatmış
O serseri başında kara kalpak
Kokuşmuş, dar vicdanına tuz atmış
Biraz dansöz, biraz fırdöndü, kaypak…
İlim İlim İlmekte
İlim kendin bilmekte
İlim daha emekte
İlim derdin bilmekte
İlim kitap demekte
Akşamlar bizi buluşturmaya yetmiyor.
Bilesin…
Rastlaşsak bir gece vakti,
Ansızın…
Konuşsak…
Tırmansak bir tepeye,
Sen ki bir garip bülbülsün
Gonca gül niye üzülsün
Yaşlar yanağından süzülsün
Bırak, sevdan kalsın serde
Yutağına düğümlenir boğum
Öyle bir bütündür ki o…
Bölünmez en küçük zamandır.
Ve öyle bir an gelir ki;
Sen bölünürsün!
bir ceylanın kaçışı gibidir sensizlik
sana gelirken de, senden giderken de bir büyük kalp çarpıntısı
aşk gitmelerin suretinde gizli Anita
gemisi suya batmış çocuğun hayalindesin şimdi
I.
geri dönüşü yok yalnızlığın
üzerinden at yaşanmışlıkları
layık olmak çok sevmekten geçer
acısıyla, tatlısıyla...
yarının senin olsun,
Yerim taşlık, mezarcıyı yoruyor;
Başımda besmele, beni koruyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!