Çok mu ıslanmıştı sokakların yolları
Çok mu kurumuş gözlerimin gözyaşları
Çok mu ilerlemiş zamanın saaatleri
Çok mu dağılmış dalların yaprakları etrafa
Saçılmış gökyüzünün mavi seli kıyılara
Yelkenler açılmış gelmemek üzere
Hayatın en dip noktasında aşağıya bakıyorum
Bir adım atıp gitmek varken yapamıyorum
Ailem için değil benim ailem yok ki
Ablam var öyle kırılgan öyle naif biri ki
Her şeye rağmen yaşamaya çalışıyor
Belki seviyor, belki sevmiyor yaşamayı ama
Günlerdir yazmıyorum sana, sen de aramıyorsun zaten.. Sesine bile hasret kalıyorum.Tıpkı yıllarca kokuna,ellerine,yüzüne,sana.. Anlamıyorsun sevdiğim,ben sana en başta benimsin dedim.aldım yüreğime yüreğini, büyüttüm, sevdim de sevdim.. Durmadan,tükenmeden,nefes almadan,bıkmadan,usanmadan, seviyorum.. hala..Milim milim, bölüne bölüne.. Hiç gıkım bile çıkmıyor bak.Ne demiştim: Seviyorum seni, elhamdülillah..
Daha ne kadar büyüyecek bu sevdam içimde?
Bilmiyorum sevdiğim.. gelip gitmelerinle sarhoş oldum,iyice karışan aklım sadece yüreğimi dinler oldu.. Bir de herkes geçmiş karşıma daha unutmadın mı onu diyorlar? Sonra birşey olmamış gibi,sanki çıkmayan yüreğimden seni daha fazla derine indirip devam ediyorlar; Nasılsın,iyi misin? Nasıl olayım.. iyi mi, kötü mü? Siz karar verin diyorum tabii yüreğimden..Onlara ise şükür yaşıyorum diyebiliyorum..Unutursun deyip geçiyorlar.. Sahi ben seni sekiz yıldır unutuyorum sevdiğim..Oysa ki gıdım ilerlemiş değilim.Olduğum yerde de saymıyorum lakin.. Derine,daha derine,en derine iniyorum..Galip gelen yine yüreğim.. yine sen..Kendi kendimi avutuyorum bazı geceler,çoğu geceler..Geçer diye başlıyor yüreğimin sesi..Alışırsın.. Gidişine,yokluğuna..
Hepsine tamam da sevdiğim, başkasına bakacak olan o her tadını bildiğim gözlerin varya, ya...
Kaybediyoruz ulan!
Senin sayende: gülüşümüzü,bakışımızı,sevdamızı..Yüreğimde en derine devam ediyor yolculuğun, her adımında daha derine gidiyorsun.. Bense sevdama yenik, bir o kadar da huzurlu ve mutlu oluyorum. Dedim ya sevdiğim.. yollar senin,şehirler senin,hatta keşfedilmemiş nice yerler,hepsi senin..benim olan bir yüreğim.. bir sevdam.. bir sen...
Ve işte yine olan bana olmuştu
Bitmişti, ne kötüydü bitirmek
Sen değil ben sevdim
Sen değil ben kaybettim
Neydi sanki bırakıp gitmek
Neydi sanki geri dönmemek
Hırçın sesler böler seninle olan hayallerimi
Birkaç hayalde olsa, sen varsın içimde
Yarının imkansız olanı ,
Hayallere mahkum edilmiş olan
Sen varsın içimde
Sensin işte umutsuz bekleyişim
Kısacık bir çemberin içinde , fakat karanlık ve sisli
Kapılar kapalı ya da açık, ki engeller var
O zaman demeli ki Nasıl geleceğim sana?
Ta derine, inmeli, yavaş yavaş, inmeli, daha derine, en derine
Yok olmalı bedenim, ruhum, bedenine, ruhune karışıp
Seni, gözlerini, ellerini, beni kollarınla sarmanı, özledim.
Bu aralar iyice sardım sezen'e,dinle dinle kulaklarımın pası silindi.Ama ne güzel de seni kimler aldı diyor.İçime bir yük, bir ağırlık biniyor.Hele ki devamında.. sonra araya başka şarkılar giriyor. Yine sarıyorum kasedi başa. Tekrar tekrar dinliyorum.Galiba acıdan,ızdıraptan zevk alan bir yapım var.Hele üst üste eklenince onlar uyutmuyor geceleri, sabahı zor ediyorum.Açıyorum ellerimi semaya,dilimde sen dua ediyorum. Arkadan sezen eşlik ediyor bana; Bugün dua ettim, hepimiz için yüce tanrı bizleri affetsin... Sahi rabbim duyuyor mu benim sesimi? Duysa,keşke duysa... Kimbilir?
Mecbur kalıyorum,gülmeye,gülümsemeye.Her surat asışım sana sitem edişimden sevgili, yokluğuna,elimin başkasında oluşuna,sana,bana,bize...En çok da sana sevgili.Hem sitemim,hem yalvarışlarım.
Zormuş,yüreğim kıyım kıyım olurken,başkaları bilerek üstüme basarken,gülümsemek,mutlu görünmek, öyle zormuş ki sevgili.
Sen şimdi orada nasılsın bilmiyorum.Beni anlatayım sana.Seni,bizi,belki de hayallerimizi.
Aklımın almadığı.yüreğimin yüreğime sığdıramadığı bu sevdayı,sevdamı en derine ittim.Her çabalayışım da,her sitemim de, her gözyaşım da yüzeye çıkıyor.Ben yine senin kokunu arıyorum,senin gözlerini,senin bakışlarını,senin dokunuşunu,dokunuşlarını...Biliyor musun sevgili? En çok da sesini arıyorum. Ah bir duysam,var ya bir duysam,öyle huzurlu olacağım ki.Bu gece eski bir resmimi buldum. Arkamda deniz,ben bir iskemleye oturmuşum.Masada iki bardak ve bir çaydanlık.
Eski zaman çaydanlığı,hani sanat eseri dedikleri eskimiş antika türünden ama içindeki çayın sensiz tadı yok be sevgili, Her neyse ne demiştim. Ha ben gözlerimi hafif kısmışım.Rüzgar esiyor, saçlarımdan belli,yüzüme gözüme girmiş.Ben tek elimle kulağımın arkasına almışım. Öyle huzurlu görünürken, içim nasıl da yanıyormuş meğer.Şimdi söyleyeyim sana,neden içimin yandığını. Aklımda,kalbimde sen, o fotoğrafı çeken kim diye sormak geldi mi hiç aklına. Ben söyleyeyim: o da bir başkası... Belki sayemde biri nasıl sevilir,onu öğrendi o bir başkası lakin benim seni nasıl ne denli sevdiğimi anlayamadı.Sahi o günden sonra o çaydanlıktaki çay, soğudu sevgili. Senin adında değişti sende,Bundan sonra, adına şiirler yazdığım adam, daha da yazacağım lakin tek eksiğim sevdiğim olacak ey sevgili. Kulağını iyi aç ki duy beni,gözlerini de aç ki gör beni, bizi ve yazdıklarımı, yazacaklarımı. Senin adın, benim şiirlerimin başkenti idi. Sakın yanlış anlama sevdiğim.Hala öyle... Değişen tek şey adını nasıl anacağım. Yani sözlük anlamın, şiirlerimdeki satırlarım.Senin adın sevgili, benim sevdiğim,yüreğimin anlamı.Belki diyorsun ki öyle değil miydi? Değildi sevgili. Değildi.
İnce ince döküldü sonbahar yaprakları
Dayanamadı hırçınca esen rüzgarlara
Darmadağın donakaldı ayakta
Gözleri, gözlerin öylece kaldı
Ne ağlamak, ne gülmek ister gibi bakış attı
Kaçmak kaybolmak istedi, kaybetse bile
K-ırmızı ve siyah qecenin örtüsü sarmış bedenimi
E-llerin dolaşmış vücudum da, bir dokunuş sarmış beni
R-engim kararmış önce, sonra kırmızı olmuş ellerin
E-llerin, qözlerime dokunmuş sonra bir ıslaklık qözlerimde
M-erkezi sen olan dünyamı, kapatmışsın ellerinle
Laleler de sormamış
Bir karanlığın esiri gibiyim
Bile bile yaklaşıyorum sonu olan uçuruma
Ne gitme diyen var
Ne tek damla gözyaşı dökecek
Ne de elimden tutacak biri var
Gidiyorum işte uçsuz buraksız şehirlere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!