Sandık odalarında sedir çamı kokuları,
Kökleri denize uzanmış yüzyıllık ardıçlar.
Sakız ağaçları süslüyor çıplak yamaçları.
Gün batımı kor bakıra çalar tüm Çeşme.
Kıvrak, şen şakrak şarkılar okşar kulakları.
Bir klarnet ağlar uzaklarda...
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



