Bu şehirde hava zamansız kopar.
Yağmur sanki bardaktan boşanır.
Aşağıda sel olur, dereler taşar,
Ejderha olur dere, denize koşar.
Varoşlarındaysa bu şehrin,
El kadar bebem,
Bana seni sordular,
Tarif edemedim seni.
Sadece ve sadece,
''Bir melek'' diyebildim.
Süslü kelimeler diyemedim,
Yine aynı tas, aynı hamam olacaksa,
Tekel, rakımdan bir yudum daha çalacaksa,
Kısa Maltepe'm birazdaha kısalacaksa,
Neylerim ben yeni bir yılı.
Onca çamlar yine devrilecekse,
Adın, Esma-ül Hüsna'dandır.
Görevin, adın gibi, kutsaldır.
Şair, sanki sana yazmış,
''Toprak, uğrunda ölen, varsa vatandır.''
Bu dava, burda bitti, sananlar,
Birini görürsen, sarhoş ve ayyaş,
Beliğini yitirmiş, eriyor yavaş yavaş,
Her önüne geleni, sanıyor sırdaş,
İşte o sefil perişan, benim arkadaş.
Birini görürsen, boynunu bükmüş,
En derin mavilerden daha derinsin,
Sana ulaşmak mümkünmü? nerdesin?
Belki bir kaya dibinde,
Belkide ulaşılmaz mağara içindesin.
Balık adam değil, ben bir balık olsam,
Ödün vermedik.Allah'ın izni ilede vermeyaceğiz.
Onurumuzun,gururumuzun bedeli yoktur.Satmayacağız.
Dürüstlüğümüz, yegane sermayemizdir bizim,
Şerefsizlere sermaye,olmadık olmayacağız.
Bu memleketin her taşının altında,
Bir başka sahtekar çıkar.
Ve he gün bir başka sahtekarlık,
üretilir demokratik, özgür beyinlerde.
İsteyen herkese,
Kadının her çeşidi satılır, aşikar.
İnsanların
Duyguları, dalgalara
Düşünceleri, ise,
Benzer, fırtınalara.
Dalgalar,
Şu up uzun giden ve dağları aşan yol,
Her kesi birbiriyle buluşturur.
Ben sıramı beklerim, olsamda en son,
Belki bir gün benide, sana kavuşturur.
Hışımla dağlardan inen, azgın ırmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!