Nasıl anlatayım seni, bilmem ki
Ne gözle eylesem nazar, İstanbul
Vuslatına ersem inan ölmem ki
Ömrüm bir o kadar uzar, İstanbul
İnan, sabreylemek zor firakına
Ey kalpleri kararmış gözler kör gafiller,
Ağlayın! bu akan kan mazlumların kanıdır,
Merhamet yoksulları, vicdanı yok sefiller
Biliniz ki yeriniz zalimlerin yanıdır.
Zalimi haklı görüp mazlumda suç arayan,
Pek kibardır hamfendinin kendisi
Hiç tükenmez içtisiyle yendisi
Her çeşit kahvenin tek efendisi
Gelin dersen gelinlerin dibi be!
Yardımsever gönlü cömert Habibe
Davetime edermisin icabet
Lütfet hanemize buyur Ramazan
Teşrif etmen pek te olur isabet
Cevabını hemen duyur Ramazan
Her akşam beraber edelim iftar
Belli ki pek fena oldu vaziyet
Bilmem çare olur, hangi meziyet
Ya Rab bu ne cefa, bu ne eziyet
Ezanlar hiç öksüz okunmamıştı
Yüreğe bu denli dokunmamıştı
Atalet bürüdü şu beynimizi
İmanlara kuvvet getir Ramazan
Tefrika bozmasın mabeynimizi
Kalplere Uhuvvet getir Ramazan
Engin rahmetinde çok sırlar saklı
Sana bir gül verirken karşılıklı bu aşka
Başlama durağımız burasımı sevgilim
Konuşacak çok güzel söz varken başka başka
Ayrılık konuşmanın sırasımı sevgilim
Mecnun eyledi beni aşk kevserinden içmem
Kanamadım ki içerken
Tadı, baldan tatlı yârim
Bir an aklımdan geçerken
Yanıma uğradı yarım
Bir kez ona yasaklandım
Güzel gözlerine bakamıyorum
Ben sana yasağım sen bana yasak
Saçlarına bir gül takamıyorum
Ben sana yasağım sen bana yasak
Uykum geldiğinde dizine yatmak
Beşeri bir hayat olan bu arzda
Çıkmamış bir sevda sevdamıza denk
İki ruh bir tende olacak tarzda
Kalbimiz bir atar hep aynı ahenk
Seni keşfettirdi sana her bakış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!