sevmek ne beklemek ne umut ne
kaç tabut taşır bedenimi
zaman erken
güneşin doğduğu yerden
hain bir rüzgar eser
pusulam kayıp
sesten hızlıdır içimin titremesi
sebebi hikmeti...
seni görmemdendir....
bütün misketlerimi saçtım
toplamayın....
Kirlenmişiz
Çocuk acır halimize
Halimiz hazza dair
Sevişince geçen
kaldırım taşları gibidir hayat
örselenirsin
üstünden kimlerin geçtiğini bilir de
ses çıkaramazsın
mahkumusndur aynaya baktığın yüzüne
her çizgisinde bir serçe ölmüştür artık
kaldırım taşları gibidir hayat
örselenirsin
üstünden kimlerin geçtiğini bilir de
ses çıkaramazsın
mahkumusndur aynaya baktığın yüzüne
her çizgisinde bir serçe ölmüştür artık
Öğle vakti
Yürüyorum yalnızlığımla
Oniki de durdu gölgem
Güneş yağıyor içime
Körkütük ıslandım
Sokaklar caddeler yollar yok artık
Uyandım bu sabah
öyle her sabaha uyanır gibi degil
Sussam olmaz
Konuşsam duyulur
Uyumak için geç
İçmek için erken
Yayları eskimiş bir yatak gibi ömrüm
Ne yana dönsem sol yanım da ağrı
Yağmur yağsa
Isınsa içim
Geri dönüşü zordur ikindinin
Yüküm ağır menzil uzak
ay doğar geceye
günün aydınlığı nafiledir bu an
güle söylesem bülbül taşır mı sırrımı
kıskanmaz mı lale
hicap duymaz mı nergiz
sel olup akmak istiyor gönlüm
Küçük çocuk
Adını öyle koydular
Ona verildi çelik çomak ip atlamaca saklambaç
Benim canımın da şımarma yılıymış o söyledi
O istiyor uyumak
uyumamak bana kalsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!