„Kalabalıkta yalnızlığım,
Yalnızlıkta kalabalığımsın..“
Sen bağrımda nar-i ateş,
Ruhuma şifa, gamzedeki vuslatımsın...
Ah sen,
Hoş geldin gönlüme hüzün
Bugün günlerden Hicran ….
Yine vuslat acısı çöktü bağrıma,
yine keder ikametim oldu yüreğime…
Yine hüzün çöktü geceye...
Loş bir ışık sardı heryanı..
Sisler arasında,
“SEN Mİ GELDİN ?"lere hasret,
rüzgar çarparken yüreğime ,
sen uykunun bilmem kaçıncı
"Madem ki sana anlatamıyorum derdimi..
Bırak o halde kalem konuşsun..."
🖊🖊🖊
Bazen diyorum lâl olsa şu dilim,
sustursam..
Söylenmeyecekleri
🕊🕊🕊
Sen, ey çocuk…
Saçları dokuz yaşında ağaran,
yükü yetimliğiyle daha da
ağırlaşan çocuk…
Bakışların neden eğreti duruyor?
Bugün sana dair ne varsa,
bir sandala koydum..
Belki Musa’nın izini sürer,
sürer de Asiyesini bulur...
Bana verdiğin yırtık hırkan,
pas tutmuş anahtarlığın
Ben fırtınada esen rüzgarın fısıltısıyım.
Sessiz gecelerin ağıtların yasıyım…
Yüreğimin en tenha köşesindeki yankı,
kayıp yolların sızısıyım.
Dağların kıyısında kaybolmuş serçenin gözyaşıyım.
Neler Oluyor Bize?
🍃💦💦🍃
Suskunluk çöreklenmiş sesimize,
birbirimizin gözünde kayboluyoruz.
Aynı sofrada susup,
ayrı rüyalara dalıyoruz.
🍂🍃🍂
Giderken ardımda yaralı bir kent bıraktım.
Terk ettim sevdiklerimi…
Kaç kez gittim içimden…
Kaç kez terk ettim bir bilsen…
Şimdi anlıyorum ki
🍃🕊🍃
Canım çok yanınca,
acılarımla yaşamayı öğrendim.
Onlara sarıldım, onlarla uyudum.
Yarenlik etti bana sensiz sokaklar…
Bir “Eyvallah”ım daha kaldı ceplerimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!