Şimdi kırmızı gül zamanı
Sevdiğin..sevdiğim çiçek
Ona çiçek demek bile yanlış
Bir sevgili bir AŞK sanki
Bülbül değilim
Ama ilk kırmızı gülle tanıştığımda
Bugün yürümeyi öğrendim
Tutunarak iki ayağımın üstüne
Adım atıp yürüyebiliyorum...
Ne mutlu bana ki
iki ayağımın üstünde durabiliyorum
Hep özenirdim koca koca adamlara
Şevket Baba
Bir başka deli bu akşam
Bir elinde şarap bardağı
Bir elinde sazı
Ara sıra şarabı bırakıp
Sazı dikiyor başına
Ne Güzel Tanrım
Yaşamak ne güzel
Varolmak
Bunca sene sonra bile
Duymak bilmek varolduğunu insanın
Yaşadığını anlamak Ne Güzel
Gençliğimin Son günlerindeyim
Orta yaş başlangıcı
43 yaşındayım
Gülmeyin
Cahit Sıtkı Tarancıya mahsus o
Yaş OTUZBEŞ yolun yarısı eder
Bana baktığında
Pek anlayamadım
Tekrar dikkatle baktığımda
Yanılmamışım
O gülen gözler
Sevgi yüklüydü
Beni
Hep başka yerde aradın
Yanıldın...İnanki yanıldın
Halbuki ben
Boğazda balık tutuyordum aklımda sen
Ben meyhanedeydim
Bir akşam vaktiydi
Beni orda bırakıp gitti
Bir kıyı meyhanesi
Sakin bir deniz
Ve hüzünlü iki insan
Konuşmadan kaçamak bakışlar
Eşim ödiyemediği
Tüm borçları ile birlikte
Vefat etmiştir
Tüm alacaklılara duyrulur
Ruhu Şad olsun....Eski Karısı
Gelde
Yüzüme karşı
Çekinme..Çekinmeden söyle
Tipim değilsin de
Gözün kara de
Popon iri....Büyüde gel de
Şiirlerini zevkle okudum.
Bu kadar duygu yüklü olduğunu bilmiyordum
Bu nasıl arkadaşlık,
Bu nasıl insanlık
Diye kendimden utandım.
Beton üzerine,
Sevgi tohumları atmışsın.
Yeşermezler.
Güzel bir kara toprak bulacaksın,
O toprağı bir güzel aktaracaksın,
yazım tarzın hoşuma gitti.... başarılar...