sökeceğim;
bandıraları gemilerimin
bütün motorları susturacağım! ..
bırakacağım kürekleri
birer birer
yelkenimle örteceğim...
benden
oğluma...
ben;
bir kere daha doğdum
karlı bir ocak ay’ının 19’da! ..
yalnız değilim
gecenin karanlığıyladır
sohbetim...
düşünürken seni burada
suskun dudaklarınla örtündüm...
gece;
bu gece,
ne seni haykırmayı
ne de ağlamayı tutmak istiyorum
içimde…
serin sularına baktığımda boğaz’ın
karadeniz’in rüzgarına
nedendir bilinmez
bardağın dolu damlası
sana gelmek isterim...
düşe kalka
bir,
iki,
iki elini ensesinde kenetleyerek
şöyle bir gerindi
boğaza karşı...
boğazın sert havasını
ciğerlerine çektikten sonra
yudumladı çayını…
şöyle bir efkarlanayım dedim ya tek başıma
yürüdüm sokaklarında semtimin
çocukluğumu dolaştım bir bir
aradı gözlerim,
gözlerim…
leblebici dedeyi
seni düşünüyorum,
bir odun parçasının yanmama uğraşı verdiği
sobanın başında
üşümemeye çalışarak…
küçük ve darmadağın odamın içinde
sigaram elimde
evrene...
açlığın dili,
yoksulluğun vatanı,
ezilmişliğin rengi,
görmenin mantığı,
insanlar;
gözleriyle bakar,
düşünceleriyle görür,
yürekleriyle anlarlar! ..
cemalnalcı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!