Bir günlük ömür ile geldin dünyaya
Seyreyle dünyayı uç kelebek
Çiçekten çiçeğe konan arıya
Selam ver onunla uç kelebek
Al yeşil kanadın oldukça hassas
Dost diye konuşup güldüm yüzüne
İnandın ben onun bir tek sözüne
Verdiğim emekler dursun gözüne
Kahpece arkamdan vuruldum anne
Yanımda konuşur tatlı dil ile
Dayım amcam teyzem gelirdi bize
Muhabbette sınır olamazdı söze
Patates gömerdik mangalda köze
Zemheri ayında kış geceleri
Camiden çıkınca dedem gelirdi
Kesilen yolları bağlayan sensin
Onca yük altında ağlayan sensin
Gurbetten dönüşü sağlayan sensin
Yinede kıymetin bilinmez köprü
Irmağın belinde kemer gibisin
Gönül çemberine girdim bir kere
İçinde leylaklar laleler gizli
Kafamı kaldırdım baktım her yere
Burada insanlar hep güler yüzlü
Gönül çemberinden davet gelince
DÜCANE
Uhut meydanında dik dik yürüyen
Ebu dücanedir hakkın kılıcı
Hak aşkıyla her an yanıp eriyen
Ebu dücanedir hakkın kılıcı
Ölmek;
Ölmek istiyorum, bir dağ başında,
Yalnız yaşayan ağaç misali.
ilkbahar yağmuruyla ıslansın bedenim.
Toprak kokusuna gark olsun.
Çimenler çıksın üzerimden renk renk.
Ağlarken;
bir masum çocuk.
Gazaplar üstüne çöker.
Ne derdi vardır bilinmez, garip dünyada,
Bütün kasvetler üstüne çöker.
Bıçak olur rüzgâr eser delice.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!