"Haysiyetimi Ayaklarımın Altına Alıp Çekiliyorum Gölgenden"
Alıp gidiyorum—
Yüzsüzlüğümü, onursuzluğumu
ve senin bana biçtiğin suskunluğu
bir kefen gibi sarıp
çekiliyorum gölgenden,
şerefimle, susarak,
ama sustuklarımı inletircesine...
Sen ki
kirpik uçlarında infaz ettin beni,
gözlerin bir darağacıydı:
her bakışında biraz daha asıldım çaresizce
Aşk mı dedin buna?
Ben bu aşkı alnından öptüm,
sen onu ayaklarının altına serdin.
Ben sevdim, evet—
dizlerimin bağı çözülene dek,
ruhumu soyarcasına,
nefsimi ateşe verip
adını dua gibi içime çizercesine…
Ve sen sustun.
Sessizliğinle işledin en gürültülü ihaneti.
Şimdi,
haysiyetimle kirimi aynı çuvala koyup
yol alıyorum.
Bu gidişin adı kaçış değil,
hesaplaşmadır.
Kendimle, senden önceki ben’le,
ve seni benden eden kaderle…
Ey kalbi mermer Adam
ben artık senden hiçbir şey istemem.
Ne özür, ne gözyaşı,
ne de eski bir tebessümün çürük hatırası…
Ben artık seni affetmeyecek kadar
kendime döndüm.
Ve bil ki—
bu gidişin en ağır yükü sensin.
Yüzsüzlüğümü de, onursuzluğumu da
şerefimle taşıyor,
ama bir daha asla
senin olduğum günlere dönmüyorum.
Kayıt Tarihi : 6.5.2025 17:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!