Çayname
1
Bir mübarek nesnedir ki övülür
Erzurum'da her şeyden çok sevilir
Sıra sıra tepsilere çevrilir
Yakut renkli pırıl pırıl demli çay
2
Akar gider Akpınar’ın suları,
Yazıcısı daha birçok pınarı,
Tabakhane, cennet çeşme suları,
İçmezler de ‘İlle olsun taze çay’
3
Dilde destan kışları ve Barları
Yaylasında kısrakları, tayları
Sularında nefis olur çayları
Dadaşların tutkusudur burda çay
4
Erzurum’un mutfakları düzenli,
Biçim biçim semaverle bezeli,
Eksik olmaz sofrasında ezeli,
Lavaş ekmek, civil peynir, birde çay
5
Açma çörek, bohçe kete yenilir
Yenildikçe daha var mı denilir
Tazelenir tazelenir verilir
Ömürleri tazeleyen taze çay
6
Ufak ufak kırılmakta şekerler
Dil üstünde kıtlamasın içerler
Limon, çayın namusunu lekeler
Bakiresi bir bardakta sade çay
7
Düğün dernek, çalgı ahenk kurulur
Zurna çalar, davullar vurulur
Çok bar tutar, dadaşları yorulur
Her ne molada getiriler demli çay
8
Gandara'da söğürtleri gövdeli
Gövdesinin altı koyu gölgeli
Küme küme çay içerler neş'eli
Her muhabbet aleminde vardır çay
9
Bir tarafta tarla çayır biçilir
Bir tarafta buğday saman seçilir
Şeker yoksa zararı yok içilir
Kişmiş ile, temas ile orda çay
10
Mantı ile turşu yedim yanmışam
Otuz içtim, şimdi ancak kanmışam
Semaverin tekendiğin sanmışam
Tazesinden hele doldur ver bir çay
11
Semaverler sıra sıra dizili
Demlikleri nakış nakış yazılı
Akşam sabah Erzurum'da hasılı
Fokur fokur buğu buğu hazır çay
12
Şair değil aşinadır fırçaya
Neler yazdı tiryakisi bu çaya
Gönül ister düşsem yollara yaya
Orda içsem birkaç bardak doğru çay
13
İçkileri biraz sertçe taşladım
Çay içmeye kıtlamaya başladım
İhsan der ki vah ederim, yaşlandım
Doktor dedi: Açık olsun senin çay
Kayıt Tarihi : 3.7.2013 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Erzurumlu ressam, şair, halk bilimci sanatçı olarak tanıtılmış, rahmetli İhsan Coşkun Atlıcan.
Allah rahmet etsin.
Eserleriyle yaşayacağı muhakkak.
***
Mademki halk şiiri tarzında, ozan geleneğine uygun yazılmış bir şiirle karşı karşıyayız, bu seferlik de bu tarza uygun bir anlayışla yorum yapalım.
Yorumdan çok hatalarını mı görelim deseydim…
*
1. dörtlüğün 3. dizesinde “uyak” sıkıntısı var. (…öv-ül-ür - …sev-il-ir- …çev –(R)il –ir ). Yardımcı sesleri eklerle bitişik yazdım. Görülmesi bakımından.
Üçüncü dizedeki (R) sesi uyağı, aslında redifi bozan ses.
*
2. dörtlükte de farklı bir uyak hatası var. 1 ve 3. dizelerdeki “suları” kelimesi 2. dizedeki “pınarı” kelimesi ile uyaklandırılmış. Aynı kelimenin kullanılması yanlış. Kendi aralarında redif gibi değerlendirilir.
*
3. dörtlükte “Barları” kelimesi oyun, halay anlamında olsa gerek. Büyük harfle başlanmasına gerek yoktu. İçki içilen yeri çağrıştırmaz zaten. Hava basıncı birimini de anlatmaz. İlk akla gelen Erzurum’a has oyunudur zaten.
“Sularında nefis olur çayları” dizesindeki “sularında” kelimesi “sularından” şeklinde olmalıydı. Çay, “sularında” demlenmez, “sularından” çay demlenir.
*
4. dörtlükte de uyak hatası var. “düzenli” kelimesi diğer dizelerdeki “bezeli” ve “ezeli” kelimesi ile uyaklı olmaz. Düzenli kelimesinde “N” sesi fazlalığı var. Ayrıca son dizedeki “birde” yazılışı yanlış “bir de” şeklinde, “de” ayrı yazılmalıydı.
*
7. dörtlükte ikinci dize “Zurna çalar, davullar vurulur” 10 hece olmuş. Şiir 11 heceli bir şiir. Ölçü yanlışı var.
Son dizede de bir hece fazlalığı var. 12 hece olmuş. Bir hece fazla.
“Her ne molada getiriler demli çay”
Burada “ne” kelimesi fazla. Zannımca yazım hatasından kaynaklanıyor.
*
Şiirin bütününde “çay” redifinden önce kullanılan kelime uyaklı olacaksa her dörtlüğün sonundan uyaklı olarak devam ettirilmeli.
1. ve 2. dörtlüklerde sadece “çay” kelimesinin vurgusu ve tekrarı var. Uyak yok.
3. ve 4. dizelerde “… burda çay” “… birde çay” “r” sesleri ile uyak yapılmış.
5. ve 6. dizelerde “… taze çay” “… sade çay” “e” sesleriyle uyak yapılmış.
Diğer dörtlüklerde de aynı hataları görüyoruz.
*
Saz eşliğinde şifahane söylendiğinde, kulağa ahenkli gelebilir. O anda akla geldiği gibi söylendiği için belki bu derece dikkat çekmez. Ancak iş yazıya geçirmeye gelince, mutlaka bu tür hataların düzeltilmesi gerekir diye düşünüyorum. Aksi takdirde şunu söylemek yanlış olmaz. Henüz şiir dili yerine oturmamış.
Halk ozanlarımız söylediklerinde, uyağını uyak, redifini redif, yeri geldiğinde dudakdeğmezini dudakdeğmez olarak mahirane söylerler. Yoksa iğne dudağına batar.
*
Halk ozanı olmak da kolay değil, şair olmak da…
Tekrar Allah’tan rahmet dileyerek, iyi ki bu tür eserler bırakan ozanlarımız, şairlerimiz olmuş ve olacak diyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.
Hikmet Çiftçi
18 Temmuz 2013
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
ister Gandara da olsun. Hayatın güzelliğidir.Erzurum. Erzurum'u çok seviyorum. Çok çayınızı içtim.Kutluyorum. Saygılarımla.
Sabah akşam derken birde geceyi
Unutmuş yedide geçmiş heceyi,
Bakıpta doldur içelim demli çay
Mehmet YUSUFLAR
...ne yazıkki temcit pilavı gibi yada nebileyim çizilmiş plak gibi 'çay' demiş durmuşsunuz.
...saygılar
TÜM YORUMLAR (5)