“cariye” Teriminin Yanlış Kullanımı ve T ...

Muhammed Rıdvan Kaya
234

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

“cariye” Teriminin Yanlış Kullanımı ve Tarihsel Kökleri

İslam’ın özünde adalet, eşitlik ve insan onuru vardır. Kur’an bu temel değerleri kadın-erkek ilişkileri bağlamında da açıkça ortaya koyar. Buna rağmen, tarih boyunca bazı yanlış yorumlar, İslam’ın kadına bakışını çarpıtmış ve kölelik gibi uygulamalarla bağdaştırmaya çalışmıştır. Özellikle “cariye” kavramı üzerinden yapılan bu yanlışlıklar, hem Kur’an’ın mesajını hem de Arapça kelimelerin anlam değişimini göz ardı eder. Arapça kökenli “cariye” kelimesinin aslı “جَارِيَة” (cāriya) şeklindedir ve “c-r-y” kökünden türemiştir. Bu kök, “akmak, yürümek, hareket etmek” gibi anlamları taşır. Dolayısıyla “cariye”nin asıl anlamı, “akan, yürüyen” gibi genel bir ifade olup, “genç kız, hareket eden kadın” şeklinde kullanılabilir. Başlangıçta “cariye” kelimesi, “genç kız” veya “hareket eden kadın” gibi tarafsız ve özgür bir kimliği ifade ederken Nebimiz Muhammed'in vefatından sonra zamanla, özellikle Arap toplumunda kölelik düzeninin yaygınlaşmasıyla birlikte, köle ya da esir kadın anlamına kaydırılmıştır. Ancak bu dönüşüm kelimenin asıl anlamını yansıtmaz toplumsal ve tarihsel bir sapma sonucudur. Kur’an’da “cariye” kelimesi doğrudan yer almaz. Buna rağmen, birçok mealde “mâ meleket eymânukum” ifadesi “cariyeleriniz” veya “kadın köleleriniz” diye çevrilir. Oysa kelime anlamıyla “mâ meleket eymânukum”, “yeminlerinizin malik olduğu (sahip olduğunuz) kişiler” demektir. Buradaki “mâ meleket eymânukum” ifadesi, kölelik ve esaret sistemi bağlamında değil sözleşme ve nikah yoluyla sahip olunan kadın-erkek ilişkileri temelinde değerlendirilmelidir. Kur’an’ın genel ruhuna uygun şekilde, bu ifade evlilik sözleşmesiyle bağlanan, yani nikah bağıyla meşru ilişkilerde bulunan eşleri tarif eder. “Cariye” kavramının zamanla “cinsel köle” anlamına dönüşmesinde, Roma hukukunun etkisi büyüktür. Roma’da “concubina” terimi, evlilik dışı ilişkiler yaşayan kadını tanımlamak için kullanılırdı. Bu terim, hukuken eş statüsünde sayılmaz kadın aslında cinsel köle veya ikinci planda tutulan partner gibi bir konumda olurdu. Arap toplumunda ve bazı İslami kaynaklarda da zamanla “cariye” kelimesinin Roma’daki “concubina” anlamına çekildiğini görüyoruz. Böylece “cariye”, “seks kölesi” veya “esir kadın” olarak anılmaya başlamıştır. Oysa bu, kelimenin Arapçadaki asli kök anlamı ve Kur’an’ın özüne aykırıdır. Kur’an, kadın-erkek ilişkilerini kölelik temelinde değil, nikah ve sözleşme temelinde düzenler. İlişkilerin nikah yoluyla meşrulaşmasını vurgular ve kölelikten azad etmeyi teşvik eder. Dolayısıyla İslam’ın ana hedefi, köleliği ve kadın köleliğini ortadan kaldırmak kadın-erkek arasında eşit ve saygıya dayalı bir toplumsal düzen kurmaktır.
Sonuç olarak:
- Kur’an’da kadın köleliği yoktur.
- “Cariye” kelimesi Kur’an’da hiç geçmez meallerde sonradan eklenmiştir.
- “Cariye”nin asıl anlamı “akmak, yürümek”tir; sonradan toplumsal şartlar ve Roma hukukunun etkisiyle “köle kadın” anlamına kaydırılmıştır.
- Kur’an, kadın-erkek ilişkilerinin temelini nikah ve karşılıklı sözleşme üzerine kurar köleliği değil, özgürlüğü ve eşitliği öngörür.
Bu gerçekler ışığında, “cariye” kavramı ve kadın köleliği iddiaları, İslam’ın özüne ve Kur’an’ın mesajına aykırıdır. Kadın-erkek ilişkilerinin özünde eşitlik, adalet ve özgürlük ilkeleri vardır Kur’an’ın tüm öğretileri de bu doğrultudadır.

Muhammed Rıdvan Kaya
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 10:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!