Evli, iki çocuk annesiyim.
Yazmayı ve okumayı çok seviyorum.
**
Yıllardır şarkılarda, şiirler'de aşka dair ne varsa söylendi hep gönüllerde.
Benim gönlümse riyasız sorgusuz dostluklarda.
**
Gel, Yine Gel!
Ne olursan ol, Yine Gel!
İster Kâfir ol, ister putperest ol, ister Mecusi,
İstersen yüz kere bozmuş ol tövbeni...
Yine gel! Bizim dergâhımız umutsuzluk kapısı değil;
Umut kapısıdır. Yine gel.
****************************Mevlana Celaleddin RUMi
*********************************************************************
Ölümü yaşamak
Ölümü rüyada görmekle ilgili bir şiir okudum etkilendim, dağıldım.
Oysa ben gerçek ölümü yaşadım bir zamanlar.
Yazmalıydım çünkü yazmasam toparlanmam çok zor olacaktı.
Oturup yazdım her kelimesi gerçektir hikâye değil.
Yaşanmış bir olaydır, benim aşladığım bir olay yazdıklarım…
Hala iliklerimde hissederim, hala hatırladıkça dilim tutulur konuşamam…
***
Panaromada bir sabah balkondayım yine Sevdiklerim uykuda.
Bense çayım elimde Sabahın zevkini yudumluyorum Panaromada.
Havamı kararıyor, neden içim bir hoş…
Canım azalıyor birden, bağırmak istiyorum çıkmıyor sesim.
Yanımdaki kim? Korku sarıyor benliğimi, yer kayıyor ayaklarımdan,
Yanımda biri var o kim?
Allahım ölümmü kapımı çalan, Azrail’mi yanımda olan?
Neler oluyor böyle
Kendimi seyrediyorum Annem başımda ağlıyor
Oğullarım eşim başımda yaşlı gözlerle…
Oğlum kalp masajı yapıyor bana.
Gitme, dayan annem gitme.
Siren seslerini sustur oğlum başım ağrıyor.
Annem, eşim, çocuklarım herkes ağlıyor.
Anlıyorum artık meğer yanımda gördüğüm, Azrail’miş.
Ölümmüş kapımı çalan…
Hem önümü görüyorum, hem ardımı; Hem üst yanımı, hem altımı.
Söylenen her konuşmayı duyuyordum
Rabbim öyle çaresiz öyle farklı bir duyguydu ki anlatamam.
İnsanın bedenini yerde görmesi...
Sonra Rahmetli Babam geçti karşıma dipdiri, ben onun öldüğünü biliyordum,
Eli ile işaret etti bana gel diye, yüzünde hüzün vardı gel derken.
Birden konuşmuşum._ Gelmeyeceğim Babam çocuklarım onları bırakmıycam,
yoo, baba ben gelmek istemiyorum.
Kalbim atmıyormuş, nede nefesim varmış tıbben ölüymüşüm.
Öz suyumu bile atmış vücudum yani resmen ölmüşüm
Sonra oğlum kalp masajı yapmış kalbim çalışmış.
Küçük dilimi tişörtüyle tutup çekmiş nefes almaya başlamışım.
Rahmetli babamla konuşurkenden sonrası gri bir boşluktaydım
16 gün hiç bir şey hatırlamıyorum.
Ameliyat sonrası yoğun bakımda kendime geldim.
Sonrasında yaşadıklarım çok zordu.
Bir süre konuşmakla çok zorlandım.
Algılamam yavaşladı yazmak istedim,
kalemim yazmak istediklerimden faklı şeyler yazdırdı.
Sokağa tek maşıma çıkmamı istemedi Eşim ve Oğullarım.
Köşeleri dönerken çarpıyordum duvarlara
mesafeleri ayarlayamıyordum korkuyorlardı benim için.
Onları üzmemek için kabullenmiş göründüm.
Pes etmek benim lügatimde yoktur azimle üzerine gittim sorunlarımın.
Ve onlardan gizli çıkmaya başladım sokağa.
Yolun karşısına geçmek için trafik ışıkların olduğu yere kadar yürürdüm
Çünkü kendim gitmeliydim yorulurdum duvar kenarlarında oturup dinlenirdim.
Şimdi istediğim yere gidebiliyorum.
Oğlum bilgisayarı kullanmayı, yeniden öğretti bana
Kitaplar aldı okumam için okuyorum artık.
Kalemle yazamadıklarımı bilgisayarda yazmaya uğraştım ve 3 sene sonra yazabildim.
Yıllarca uğraştım baş ağrılarım hiç geçmedi
Ben acı çekme yede dayandım çünkü yaşıyordum mutluyum.
Hayat her şeye rağmen güzel mutluyum ve tüm bunlar bana şükretmeyi öğretti.
KURBAN OLDUĞUM YÜCE RABBİM YENİ BİR ŞANS VERDİ BANA
YAŞIYORUM ŞÜKÜRLER OLSUN...
Ceynan…2002
Eserleri
'Yaşanmış öykü'
İSVİÇRE SEYAHATİ (1)
Yıl, 1973- Kasım sonu İsviçre deki teyzem üç aylık davet yaptı bana, ailemi ikna edip düştüm yola. İlk defa tek başıma yolculuk yapacaktım ve yine ilk defa uçağa binecektim, heyecanım doruktaydı.
Havaalanında veda edip kontrolden çıktım bekleme salonu ana baba günü, herkes gideceği peronda beklemede, şaşkın şaşkın bakınıyorum.
Genç bir kadın yanıma geldi oda ilk defa binecekmiş uçağa ve Zürich’e gidiyor benim gibi.
Beraber oturmaya ve birbirimize destek olmaya karar verdik, tam o sırada genç bir delikanlı “ SELAM BENDE ZÜRICH’E GİDİYORUM” dedi gülümsedim iyi dedim.
Anons yapıldı uçağa girdik. İkili koltukların birine oturdum arkadaşım olan bayan arkada kalmıştı, delikanlı yanıma oturmak istedi arkadaşım gelecek dedim, yan sıradaki üçlü koltukların birine oturdu, yanına da geç bir kız oturdu.
Yol boyunca kız konuştu durdu, nerdeyse gencin ağzına düşecek zavallı genç arasıra bana kızarak bakıyor, ben gülmemek için kendimi tutuyordum.
Zürich’te pasaport kontrolü için sıraya girdik bakıyorum önümdekilerden yaklaşık on kişiyi kenarda bekletiyorlar.
Bizim delikanlı geçti, sıra bana gelince memur banada o on kişinin olduğu yeri gösterdi. Almanca sordum “NEDEN? ” diye
Memur “İYİ DİLİMİZİ BİLİYORSUNUZ, SİZİDE ONLARLA GERİ GÖNDERECEĞİZ” dedi.
Şaşkınlıkla “SEBEP NE? ” dedim. Cevabı biletimin dönüşünün olmaması ve ne malum muş ülkelerinde kaçak işçi olarak kalmayacağım, falan filan, susturdum onu ve serçe “YETKİLİ BİRİYLE KONUŞMAK İSTİYORUM DERHAL”
Telefon açıp çağırdı, hemen yetkili olduğunu söyleyen kişi konuya girdi, sus işareti yapıp ben konuştum.
“LÜTFEN BENİ DİNLEYİN, BEN TATİLE GELDİM VE SİZ BENİ HAKSIZ NEDENLE GERİ GÖNDERECEĞİNİZİ SÖYLÜYORSUNUZ, ÜLKENİZİ MEDENİYETİN BEŞİĞİ DİYE BİLİRDİM, MEDENİ OLMAK BUMU? BİZLERE BARBAR DERSİNİZ AMA BİZ SİZİN DAVRANDIĞINIZ GİBİ DAVRANMAZDIK, DİLİNİZİ BİLMESEM, NEDEN BEKLETİLDİĞİMİ BİLMEDEN DİĞERLERİ GİBİ BEKLİYECEKTİM, BU GİBİ DURUMLAR İÇİN TERCUMAN BULUNDURMANIZ GEREKMİYORMU? Diye söylendim.
Bana mesleğimi sordular ne diyecektim :)) ev kızı desem anlamazlar ki!
Öğrenciydim okulum bitti, babam ödül olarak seyahate gönderdi dedim.
Bu sefer babamın mesleğini sordu “mütahit” diyeceğim de almanca nasıl denir bilmiyorum.
Sağıma bakınca ne göreyim, bizim delikanlı yanımda tam soracağım, kendisi almanca demezmi! “DİŞ İŞLERİ BAKANIDIR BABASI” diye, yetkili hemen benden özür diledi ve pasaportumu verip iyi seyahatler diledi, bende dururmuyum hemen şöyle dedim “HERKES SİZİN GİBİ DAVRANIRSA FAZLA KALMAM SANIRIM, İYİ TATİL DİLİYORSUNUZ BANA, AMA BİR SAATİM HİÇTE İYİ GEÇMEDİ SAYENİZDE.” ve yürüdüm.
Gidiyorum da koridor bitmiyor sağa sola dönüş yok, döneyim de birine sorayım dedim, döndüm bizim delikanlı ile çarpıştım.
“DÖNMEYİN ÇİĞNEYECEKSİNİZ BENİ DOĞRU DEVAM EDİN, HEP DAR DA KALINCA BAKIYORSUNUZ YÜZÜME, YANINIZA OTUMAMA İZİN VERMEDİNİZ YOL BOYUNCA YANIMA OTURAN BAYANIN ÇENESİ HİÇ SUSMADI, İŞKENCE ETTİNİZ BANA” demezmi, kızayım mı güleyim mi şaşırdım usulen cevap verdim.
“YARDIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM AMA BAKAN KIZI OLDUĞUMU SÖYLEDİNİZ
YA ANLASALARDI BAŞIM BELAYA GİRMEZMİYDİ? HEM BEN TANIŞMADIĞIM BİRİ İLE KONUŞMAM.” dedim demez olaydım başladı konuşmaya ve kendini tanıtmaya.
Efendim “TÜRKİYEDE SÜREKLİ BAKAN DEĞİŞİYOR AKILLARINDA KALMAZ, SONUÇTA GEÇTİNİZ BAŞINIZDA DERDE GİRMEDİ DEĞİLMİ :)) ”
Aile şirketlerinin İsviçre bürosunu denetlemeye gidiyormuş_ adı soyadı_ bir evin tek çocuğu olduğunu anlatıyor, işini-serecesinini sormamıştım ki,
ben yürüyorum o anlatıyor derken bir salona girdik durdum, bu sefer o çarptı bana.
Döndüm kendisini tanıdığıma memnun olduğumu yardımları için teşekkür ettiğimi söyledim ve son bir yardım daha istiyorum dedim “BAVULUMU NERDEN ALACAĞIM? ”
Gösterdi, o arada bana “ANNENİZ SİZE EL SALLIYOR” dedi, baktım teyzem, sevinçle “ANNEM DEĞİL TEYZEM O BENİM” dedim ve kaptım bavulumu tek kelime etmeden kaçarcasına teyzemlere koştum.
Ceynan
2007–09–18
Devamı var… arkası yarın gibi :))
Bu arada, Bakan kızı olmak beş dakika olsada çok hoşuma gitti, ne yalan söyleyeyim :))
*********************************************************************
İSVİÇRE SEYEHATİ (2) +
Bu arada, Bakan kızı olmak beş dakika olsada çok hoşuma gitti, ne yalan söyleyeyim :))
İsviçre’nin tamamını gezemedim ama gördüğüm yerler harikaydı,
Şehir planlanması kusursuz denebilir doğayı korumuşlar trafik düzenli.
Dahası bayıldım keşke benim yurdumda böyle düzenlense ki yurdumun, güzelliği yok hiçbir yede.
Bir hafta dolaşarak geçti yalnız sıkılmadım desem yalan, çünkü etrafta kimsecikler yok sokaklar tenha tek tük yaşlılar vede bahçelerin önünde köpekler var, herkes işte çocuklar okullarında bebeler kreşte.
Kurulmuş saat gibi her şey ve herkes saat beşten sonra hareket var dışarıda.
Rahmetli teyzeme sıkıldığımı ve gitmek istediğimi söyledim üzüldü, bir fikir attı ortaya,
“PATRONUMLA KONUŞAYIM BOŞ MAKİNELERDE KENDİN İÇİN BİR ŞEYLER DİKERSİN İSTERMİSİN”
Moda evinde baş terziydi teyzem sevindim ve kabul ettim, tam o sırada kapı çaldı kuzenim açtı kapıyı biriyle konuştu eniştemi çağırdı merakla kim diye bakıyordum, derken kapıdan bizim delikanlı girmezmi tabi ben şoktayım.
“YOL ARKADAŞIN SENİ ZİYARETE GELMİŞ KIZIM” yanaklarıma ateş bastı nasıl bulmuştu beni şaşkınlıktan dilim tutuldu.
Anladı halimden delikanlı başladı anlatmaya, sözde bir çantam onda kalmış hava alanı görevlisine ona nasıl ulaştırırım demiş kaldığım adresi öyle öğrenmiş.
Eniştemde “NEDEN GÖRMEK İSTEDİNİZ ONU ZİYARET AMACINIZ NE” sordu bense lal olmuş şaşkın bir halde oturuyorum.
“ÖZÜR DİLERİM LAKİN BEN KIZINIZI ÇOK SEVDİM BİR HAFTADIR AKLIMDAN ÇIKARAMIYORUMİ İZİN VERİRSENİZ ONU DAHA YAKINDAN TANIMAK DAHASI ONUNLA EVLENMEK İSTİYORUM”
Bomba düştü sanki evin içine, ben ufaldım iyice bizimkiler şaşkın bakıyor yüzüme, aman Allahım rüyamı görüyorum ne.
Teyzem dönüp demezmi bana ne düşünüyorsun diye, kalktım mutfağa kaçtım peşimden geldi, “BİZ ANNENE, BABANA NE DERİZ KIZIM BİLMİYORUM, SENİNDE GÖNLÜN VARMI ONDA.”
Ah teyzem iki üç saat gördüm ne gönlüm olsun gönderin onu istemiyorum dedim güç bela.
İçeri geçtik ikramlarda bulunduktan sonra teyzem konuşmaya başladı, “SENİ TANIDIĞIMIZ MEMNUN OLDUK EVLAT, LAKİN KIZ BENİM YEĞENİM VE BEN BUNA İZİN VEREMEM, EĞER ÇOK İSTESEN ONU TÜRKİDEDE BULURSUN VE AİLENİ ALIP ONUN AİLESİNE SORARSIN KUSURA BAKMA EVLADIM BENİM SÖYLEYECEĞİM BU KADAR.”
Zavallı delikanlı hep yüzüme bakıyor, bir şeyler söyleyeyim diye adeta yalvarıyor. Sonunda izin isteyip kalktı kapıya kadar ben geçirdim, tam çıkarken kendisine teşekkür ettim ve “BENİM BİR SEVDİĞİM VAR ÜZGÜNÜM” dedim, yüzüme acı acı bakıp “ASLINDA BEN ÜZGÜNÜM SİZİ EBEDİYEN KAYBETTİĞİM İÇİN VE SİZİ ZOR DURUMDA BIRAKTIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM.” Dedi ve arkasına bakmadan yürüyüp gitti.
İçeri döndüğümde rahmetli eniştem pis pis gülüyor birden “KIZ BEN SANA PEŞİNE BİR KIVIRÇIK TAKIP GELME DEMEMİŞMİYDİM? SEN DİNLEMEDİN TAKTIN BİR KIVIRCIK GETİRDİN” evin içinde bir kahkaha sormayın gitsin bense buruldum biraz, öyleye sevmiş ve cesurca karşımıza çıkmış takdir ettim o genci, umarım gönlüne göre birini bulur ve mutlu olur.
Üç aylık tatilimde çok şeyler yaşadım ama bu kadarı yeter sanırım, belki ileride bir gün yazarım devamanı kim bilir.
Ceynan_2007-10-01—Z-Evler
İsterim ki saçların dağılsın.
Gece mi dedim..
Hemen düşüncelere dalmalısın.
Aşk der demez
Merhaba Canan Hanım sizinle yazışmak istiyorum etkilendim Hayata meydan okumak budur işte şiirleriniz mükemmel sevgiyle kalın tüm güzellikleri dolu dolu yaşayın...