Kan kokar rüzgâr, deniz suskun,
Toprak, bağrında bir milletin yeminini taşır.
Bir sancak yükselir mavi göğe,
Ve tarihin kalbine mühür gibi kazınır:
Çanakkale geçilmez!
Siperlerde göz göze ölümle asker,
Ne bir adım geri, ne bir an tereddüt!
Kurşun işler de etlerine,
Vatan diye kanar yaraları.
Anafartalar’da bir ses yankılanır:
"Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!"
Ve ölmek, o gün vatan olmak demektir.
Bedenler düşer ama ruh diridir,
Bir milletin kaderi o siperde yazılır.
Gemiler gelir çelikten kılıç gibi,
Gök, top sesleriyle yırtılır parça parça.
Ama bir irade durur karşılarında,
İman, barut ve cesaretle yoğrulmuş bir irade.
Her dalgası isyan eden bu deniz,
Mehmetçiğin kanıyla kızıl bir destan yazar.
Yedi düvel yığılır üstüne,
Ama ne Boğaz geçilir, ne bu toprak düşer.
Her şehit, bir bayrak gibi dalgalanır,
Her düşen, toprağa vatan diye düşer.
Ve şimdi bak, ey zaman!
Yıllar geçse de,
Bu millet göğsünde taşır o günü.
Bir sancak gibi, bir yemin gibi,
Ve Çanakkale hâlâ geçilmez,
Geçilemez!
Kayıt Tarihi : 18.3.2025 10:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!