Eski günler duruyor önümde,
Hiç unutamadığım bir mucize gibi,
Yaşanmış rüyalar, hepsi zihnimde,
Pişmanlıklar ise çığ gibi.
Aldı benden sevdiğimi günahkar günler,
Gün bitti, gece tutundu yarına,
Ben hala uyanmaktayım uykudan,
Korkulardan arına arına,
İçim kördüğüm oldu kaygıdan.
Ne kadar büyürüm bu saatten sonra?
Geride kaldı, hayat gibi bir mevsim daha,
Bakamadan ardımıza, gereksiz konuşmaktan,
Sahip çıkamadan sevdalarımıza,
Hüzünlü bir hazan mevsimine sarılmaktan...
Bozamadı bu efkarı hiçbir zaman ve mekan.
Güneşin sıcaklığı can verirken bize,
Can verir birileri sessizce.
Kaygısızlık sarar dört bir yanımı,
Bildiğimi bile unuturken...
Sizden biri değilim ama sizdenim.
Ben de zaman zaman benden değilim.
Kuru bir toprağa karışan bir izdenim.
Derin duygularda kaybolmaya ehilim.
Hayat yolculuğudur nefsimle mücadelem,
Bu safi yalnızlık, bu kahpe felek,
Sen vurdun beni can evimden.
Gözlerim yenik düşünce yorgunluğa,
Sen çıkardın beni umutsuzluğa.
Günler, aylar, yıllar geçti.
Özgür olmak için havalandım gökyüzüne,
Bütün dünyayı bırakarak ardımda,
Bazen gizlendim yuvamda, bazen çıktım su yüzüne.
Derin bir sancı duyarak bağrımda...
Kanadı kırık kuşlar gibi yalpaladım, bir o yana, bir bu yana.
Bir kibrit kutusu kadar hayallerim,
Ama bir ocağı kül edecek kadar güçlü...
Sözde dostlukları yıkacak kadar zalim,
Her günahkar fani kadar suçlu...
Geceye ağıttır bütün uğultular,
Ateşler içindeyim, dumansız, alevsiz.
Yalnız değil benim kadar tenhadaki evsiz.
Küllerin doğuşu ölümünü bekliyor ruhumun.
İlmiği bol geliyor damarlarına boynumun.
Bu ateş kasıp kavuruyor yüreğimi.
Aklım sendelerken aşkın merdivenlerinde,
Hayalimdeki seni yaşatıyorum.
Mahkum ettim gözlerini gönlümün kafesine,
Serbest bırakamıyorum.
Yeşertiyorum yeniden umutlarımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!