Bu sabah güneş doğarken
Aklıma birden eski günlerimiz geldi
En çok gözlerim, En çok yüreğim,
En çoklardan daha çok gözlerim
Dün gece;
Yine sen geldin düşlerime
Seni yaşadım yüreğimin en derininde
Hayal gibi yaşadıklarımız
Mavi bir düş gördüm belki de
Gözlerimin önündesin işte
Anlar
Eğer yeniden hayata başlayabilseydim,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
İlkinde olmadığım kadar neşeli olurdum,
Sen Nasıl?
Seni Seviyorum
Bırak eş ruhun
Seni zifiri karanlıkların içine
Acımadan bir kere çeksin
Bıraktım Tokyo sokaklarına hatıraları...
Sana veda etmeden gidiyorum.
Gözümde son damlacıkları gözyaşlarımın
Ben sana doyarcasına ağlayamadan gidiyorum...
Sonbahardaki meşe yaprağıyım,
Damla damla yağmur alamadan kuruyorum.
Aramıza yollar girdi sevdiğim
Aramıza bir de zaman girdi
Seni ne çok sevdiğimi anlatan
Bir dolu mısra girdi
Dönme artık yolun açık olsun
Yenileceğini düşünerek savaşmak niye?
Savaşacaksan eğer;
Yenilmeyeceğini düşle.
Baştan kabullenip kaçmaktansa
Yeneceğini düşünerek ilerle..
Bir vurgun yemiş balıkçı gibi.
Seni aradım, Mısır çöllerinde
Canım yandı yokluğunda,
Sensiz kalbim atmaz oldu,
Senin için ağlayan gözlerim de
Çöl sıcağında kurudu, akmaz oldu…
Gözlerim çöllerinde hep seni aradı,
İyigün de yanımda olan,
Kötü günüm de neredesin.
Tam bugün otuz yıl oldu.
Neredesin rüyalarımın rüyamı
Seni arıyorum…
Deja que tu compañero del alma
te tironée sin miramientos
a las profundidades del infierno.
Deja que el chusmerío
te siga....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!