Doğa devamlı değişen resim gibi.
Ne kokusu var ne de tadı.
Seni yalnızca izliyorum İstanbul.
Tadabildiğim yalnızca hüzün.
Güneş yakıyor, rüzgâr ise yolların ziftini yalayarak esiyor saçlarımda.
Duyabildiğim korna ve fren seslerinden ibaret.
Daracık odalarda vergiye mahkûm, suçlular gibi yaşıyoruz.
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi
Devamını Oku
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi
yasemin hanım,
bütün düşüncelerinize katılıyorum...
ancak geçim derdinde hesabımız...
ev geçindirmek de en büyük zevkimiz....
sevgilerle kutlarım...
kızıldağın çocuğundan...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta