Gelirsen ay yüzünü bana çevir,
Gözlerimin kamaşmasından anlayayım geldiğini.
Derin bak gözlerimin ta içine,
Şarap gibi yudumlayayım seni.
Er gelmişim mekana, ya da geç
Bulmaz mıydım seni hiç
Olsaydı gözlerim bir süzgeç
Tüm mekanı geçirirdim gözlerimden
Çıkarırdım binlercesinin içinden.
Sonsuz seviyorum, zamanın ötesinde,
Ölümün ötesinde.
Nasılda güzelsin, ve açım sana,
Ve susadım sana,
Ve yakarıyorum sana:
Benim ol, bende kal, bende yaşa.
Taş olası dilim ah sana mı dokundu
Mancınıklara kor atarım onu
Ama nasıl alırım onsuz senin tadını
Nasıl söylerim onsuz sana aşkımı.
Avuçlarıma ateşler koyuyorsun sevgilim
Kalemim ağlamaya başladı,
Kağıtlarım küstü bana,
En güzel kelimelerim terkediyor beni,
Üzgünler, hissediyorlar sanki,
Herbir suskunluğumda,
Yerlerinin daralmakta olduğunu.
Kalbim yine nefes alamıyor
Hazan bahçelerinin puslu havasıyla zehirlenmiş
Kırılmış, bir nazik el örselemiş
En ince yerinden.
Şimdi gözyaşlarım dolaşıyor damarlarımda
Nesin, kimsin?
Can damarlarımdan
Bir tanesisin,
Geceleyin en karanlık saatte
En karanlık sessizlikte kestiğim.
Uzaklara bakan gözlerim
Kirpiklerin yüreğime bir ok gibi saplanırken,
Sözlerin aklımı çıldırtmaya yeterken,
Ben gözyaşlarımla ıslattım saçlarını.
Avuçlarına bıraktım yapıştırasın diye yüreğimin parçalarını.
Biz ayrılığın çekiciliğiyle güçlendirilmiş aşk mıknatıslarıyız.
Özlemim sığmıyor yüreğime,
Seni yine ne kadar özledim,
Hasretim sığmıyor bedenime,
Kokunun ve teninin hasretindeyim.
Kalbim yaslandığında sana,
Nefesin rüzgar olup estiğinde bana,
Dudaklarım yürüdüğünde dudaklarına,
Kan, kan olur seni içesim gelir.
Gün tan olur senle uyanasım gelir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!