Tüfek namlusunun ucunda
Ucu keskin mi keskin
Ağzı sivri mi sivri
Bir süngü.
Süngü ucu zehir
Kimyası aşk.
Ve dedi ki aşk:
Yarından ötesi tek gerçeği benim hayatın
Baharda yeşiller giyen
Körpecik dereleri Umman eden benim
Kadim tarihin vazgeçilmezi
Yüzyıllarca;
Lisanımın uçsuz bucaksız susuşu
Düşlerimin gecesi düşüşü
Ey sevgili
Sevgisi yâr olmayan
Yar sevgili...
Bir özlemdir kulaklarımda
Bir ilkyaz günüydü
Hava güneşli,ılık
Hava açık mavi
Herkesten uzak
Herkes benden uzak
Eli açık bir yenilgi tükenmedi; yük etti
Yetmezdi ona, yetmedi
Sonra darmaduman etti.
Yetmezdi bu da, yetmedi,
Kül etti.
Bu da yetmedi,
Ne yeryüzünde bir yer edinebildim ne de gökyüzünde.
Aidi olduğum bir şehir, bir ülke, bir periler diyarı
Bir masal dağı, bir yer altı kondu, bir...bir...
Ne bilim işte gidebileceğim,
Kaybolabileceğim bir yer arayışındayım.
Bulabilir miyim onu da bilmiyorum ya?
Küçük bir ekmek kırıntısı kalp
Küçük bir su damlası
Anladın mı şimdi?
Kırıntılarda
Damlalarda yolculanan aşkı
Bak yine akşam oluyor
Hüzün, kovanından gram gram damlıyor
Solgun akşam üzeri benzimiz
Öyle uzaktan uzağa
Öyle can cana
Yorgun'uz
Hiç kavuşamayacak iki yaka gibiyiz seninle, biliyorum
Ardı arkası kesilmeyen sözcüklerim.
Sözcüklerimin canı ne acır yıllardır
Sözcüklerim nasıl da kan ağlar
Kan ağlar da yüreğim
Yine de kıyamaz suskunluğuna
Nemli gözlerimin
Sözsüz hissiz kelimelerimin
Sensiz benliğimin değil;
Yüreğimin
Yüreğimin güneşe ihtiyacı var....




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!