Ne de yalnız kalmışız arkadaş!
Yolumuz düşmüş dara.
Andoludan hasret tekmili coğrafyalara.
Ne zamana, kalmışız yırtık bir elbise gibi arkadaş.
Ne de yazılmış mutlak bir dua ya.
Muskada Anadolu izleri sayın hakim.
Yokluk sızan bir coğrafya yada ilintili bir izi.
Varmı kavuşan bu coğrafyada.
Yüzün kıvrım kıvrım izleri.
Varmak visale yoklamak gib ansızın dostu.
Kuşatma geçirmiş büyük sur’u.
Üfleme çekiç gbi sert bir serinlik.
Okunan duada birlim tecellilik.
Elveda gül kolumu sümbül bahçesi.
Zaman tutmuş beni çağ uyutmuş bedenimi.
Anadolu’dan ne artık kartal sesi.
Bir küçükken kondurmuş altın hüzmesini.
Yedi kıtadan yedinci geliş bu coğrafyaya.
Sırki büyük muzafferde dua ya.
Daha geçen gün doğdu bu rüya.
Zaman kepçe kazan toprak.
Kesiksiz şekil bu tende.
Farklı farklı millet bir bedende.
Açılan kapılarda sesiz ilintilerde.
Çocukların göz bebeklerinde Anadolu.
Evet bir çağ aşıyorum bu sefer.
Sabır taşıyorum bu son sefer.
Göz nuru dokunuş toprağımda.
Sevene sevilene bahtiyar bu coğrafyada.
Epeyce dillerde söylenen bir yazıydım.
Ebedi kalan timsal idim.
Kayıt Tarihi : 6.9.2025 01:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!