Kim demiş hüzündür yağmur?
Düşen her damlaya yüklediğin anlamları sevmişsen,
Gönül vermişsen toprak kokusuna,
Herkesin koşar adım kaçtığı ıslanmak, aczını hatırlatıyorsa
Ve ince ince sızlıyorsa yüreğin her yağmur yağışında,
Hüzün değildir yağmur...
Ben sana aşina,
Sesine aşina,
Yüzüne biraz da...
Tanıdık bir ses sanki, bir nefes...
Beni çeken, durduran, yanında tutan bişey...
Hissediyorum...
Bir sürgün kadar yalnız,
İdam sehpasındaki mahkum kadar çaresizim.
Prangalara vurulmuş bir gönlüm var
Ötesine geçemiyorum...
Ne kendimi, ne sevgimi anlatabiliyorum.
Beni anlatacak kelimelere sığınmak istiyorum,
Bir Adın Gelmeliydi Aklıma...
İlk adın...
Herkesten ve her şeyden evvel,
Dua dua dökülmeliydi dudaklarımdan...
Her hecesi ayrı kazınmalıydı aklıma,
Harf harf ezberletmeliydim dilime...
Konuşmalısın,
Bastırmalısın içimin gürültüsünü..
Duymalısın,
Dile dökemediklerimi..
Yerleştiğin her zerremi, bilmelisin..
Bilmelisin sebep olduğun hüznü ve bu coşkuyu..
Gözüm yeşilin hangi tonuna dalsa huzur diyorum işte huzurun rengi bu.Ve ne zaman mavi çekse içim özgür hissediyorum..
Hergün gittiğim,
Geride bıraktığım,
Ve bir elvedaya sığdırdığımsın..
Ve hergün yeniden geldiğim,
Yenildiğim,
Yüreğimin kördüğümüsün..
Sesinde ne var biliyor musun?
Bin yıllık hasretlik çekmiş bir âşığın vuslat sevinci...
Bir babanın verdiği güven, annenin verdiği şefkat...
Ve huzur var sesinde.
Akıl ile kalp aynı ritmi tutturamadı
Kalbim yanmak istiyor
Aklımın cesareti yok!
Bir set çekiyor sanki tüm duygulara.
Şöyle tam yüreğimden vuracak,
İçimi yakacak
İnsan ne çok imtihana tabi, habersiz..
Ne çok acıyla yoğrulmuş, çiğ kahkahaların ardında..
An'ın geçici aydınlığıyla üzeri örtülmüş, geleceğin zemheri karanlığında..
Kaçtığı hüznün, kovaladığı mutluluk girdabında..
Aradığı huzurun, şah damar yakınlığında..
Kaybolmuş insan..



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!