Seni yeşil bir sofra örtüsü gibi Uludağ'ın yamacına serenlerden biri de ben olsaydım
Kalende Osmangazi'nin yolunu gözleyen bin yıllık mermer
Kapında akıncıları kucaklayan bir eşik de ben olsaydım
Senin toprağında ninemin çatlamış topuklarından gözyaşları akar
Ulucami'de Kuran okuyan kör hafızın gözündeki yaş da ben olsaydım
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta