Şanlı bayrağım
Al kanlara boyalım,
Hilal kaşlım, varlık sebebim
Ebediyet-i mevcudiyetim.
Acısı hala yüreğimde o korkunç gecenin
Altı asır geçti üzerinden
Tam üçü beş geçe
Huzursuzdum, uyku tutmamıştı nedense
Sanki haber almıştı bedenim
İki lokma ekmek verdin
Başa kaktın yüze gülen
Yanındayım korkma derdin
Çabuk bıktın yüze gülen!
Al kanlar akıttık yanık bağrında
Çok şehitler verdik kadrin bilecek
Zor savaşlar yaptık hilâl uğrunda
Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
Karlı dağlar aştık hesabın sorduk
Savaş değil bir vahşet, gece gündüz nükseder
Sormuyor hiç kimseler, kimdendir nerde yaran?
Akan kandan al vurmuş, utanç gökten akseder
Nasıl bir aymazlık bu, hiç mi yok omuz veren?
Koca çınarım, babam
Geçmiş ömründen yetmişdört koca yıl
Dile kolay da, yaşanması zor
Kollarında açtım gözlerimi
Sevginle doldurdum yüreğimin yelkenini
Bugün facede değerli Şair Ali Rıza ATASOY'un 'KADİM DOST BURHANETTİN AKDAĞ’I KAYBETTİK' haberiyle üzüntüye bölendik... Sanal alemde tanışıp, gerçek hayattada kelam ettiğimiz değerli dostumuz... Nur içinde yat, Rabbim mekanını cennet etsin... Amin...
Değerli Hocam!
Acı, keder ve ayrılık adına çizilen bu tasvire ne denebilirki?
Acılar paylaşıldıkça azalır derler ancak ateşin düştüğü yeri ziyadesiyle yaktığı iyi bilinir.Nasıl paylaşılırki sineye düşen ateş? ..
Saygılarımla
imrendiğim kalem, saygı duyduğum arkadaş ve sevdiğim bir hoca...Okumaktan hep zevk alacağım bir şair...