Her yol sana çıkarken bu şehirde,
Kendi yolunu çizmek imkansız.
Uyansak bu acı rüyadan,
Doğan güneş gibi aydınlık olsa ruhumuz.
Kavuşmak yalan olsa da mahbuba,
Aydınlansa her dem hayali ile yolumuz.
Gözyaşlarıyla yıkanan yastığımız,
Yüreği ne diyorsa onu yazmalı insan,
Abartılmamalı cümleler sahte sözcüklerle,
Su kadar berrak olmalı sevda,
Nasılsa öyle anlatılmalı sevdalı,
Her damlada yitirmişim benliğimi,
Ruhum senliğe bürünmüş her gülümseyişinde.
Gidişinin soğukluğu titretirken yüreğimi,
Dökülmek istememiş gözlerimden azalan umutlarım.
Bende kalmış giderkenki sesinin burukluğu,
Darmadağın saçlarım kapatırken gülüşümdeki sahteliği,
Birlikte yürüdüğümüz yollar bile şahitti aşkıma,
Ama sen şahit olamadın aşkından yandığıma...
Sayfalarcada anlatabilirdim gözlerini
Ama sayfalarla paylaşmayı bile göze alamadım seni..
Gelir diye beklemeyeceksin gidenleri,
Gelecek olsa hiç gitmezdi sahte yüzlerdeki yalan gülümsemelere,
İnanmazdı kelimeleri yalanına ortak eden dillere,
Sen hayatını onun bir tek kelimesine sığdırabilecekken bile,
Bir ömürdüm ömrünüzün herhangi bir evresinden bir rüzgar gibi esip geçen
Bir kısa cümlede bir kelimeye sığdırıldı hayatım
Bir tökezde döküldü tüm hatalarım
Bir kavgada kirlendi avuçlarım
Bir vefasızda kaldı umutlarım
Birisi olunca ne şehrin ne de zamanın bir önemi kalmıyor,
Ama olmayınca şehirde zamanda sürekli değişmek zorunda kalıyor..
Karla karışık yağmur var zihnimin semtlerinde,
Fikrimin prangalı kölesi olmuşum.
Anlaşılan bu benim hayat oyunumda son perde,
Doğru adresi yanlış kişilere sormuşum.
Anladım ki deva aramak anlamsızmış her derde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!