dargınım kendime
bekliyorum
biliyorum gelmeyecek
mezarımda bile teselli etmeyecek
dağlardan inen yağmur kokusu rengi mor olan dikenli bir çiçek
sormayacak kendime neden olan dargınlığımı
çünkü onlarda bana dargın
belki de kırıldım ve buruşturulmuş bir müsvedde kağıdı gibi yakıldım
zamanında ayaklanmadım
heyt ne oluyoruz demedim
belki de korku duygum
damarlarıma nakış nakış işledi
paslı bir tığla
ve marifetmişçesine
günü geçmiş papatyaları
öve öve bitiremedi...
bakar mısınız bana
zannımca siz aldattınız
kan damlaları değil onlar
uzayda bildiğin ufalanmış taş parçaları
demiş olmalısınız
oysa yazar adama hiç yakışmıyor
bizim kısa donla okuduğumuz romanları
bıyıklarından salyalar akıta akıta
çok möhim kitaplar yazmış gibi
gerzek de susarak dinliyor anlattıklarını
eminim yazar adam sen de kurtaramazsın ülkeyi
nerde Ahmet Arif nerde Nazım Hikmet
kırgınım kendime
üzgünümde üstelik
tepemde dangalakça inim inim inleyen nameler varken
ve bu denli soytarılar ortasında
sıçan olmuşken
amerikalı artist olsa hadi neyse
adam bir tehdit sahnesi anlattı
soruyu soran altına işedi
boş konuşuyorsun
boş
boş boş
ve sen yazar adam bana öyle bir sahne anlat ki
ben gerçekten öleyim...
kırgınım küsüm kendime
tüm romanlar yalandır
ama ben gerçeğin taaa kendisiyim
Necmi Dayan
Kayıt Tarihi : 16.7.2025 01:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!