Yârin penceresinde bir leylak
Ben sokağının başında aylak
Bir gözüm yârin penceresinde
Diğer gözüm şarap şişesinde
Sarı saçlarının
Aşk kokulu telleri
Bilmediğim nedenden
Benden ayrılıp gitti
Bir sonbahar yaprağının
Yıkıldı yaşlı bir bina
Şehrimin en ücra sokağında
Vah, ne yazık haline !
Dikilecek yenisi onun yerine
Ey Tanrım
Duyuyorsan beni
Sevdiğime kavuştur
Bitiriceğim kendimi
Artık gücüm yok
Bir masa kurulu sahil kenarı
Almışım karşıma da bir güzel yâr-ı
Bardaklar elimde dolduruyorum rakı
Bir onu izliyorum bir de mehtabı
Tenime vuran soğuk rüzgar
Bulutlar ağlarken
Yüzüme vuran ahmak yağmur
Ve
Sokağın ortasında kaybolan ben...
Mutsuz bir palyaçoyum
Ne eşim var ne de bir dostum
Maskenin altında her zaman mutsuz
Maskenin üstünde yalandan mutluyum
Ruhunu satanlar pazarı
Olmuş bu koca yaşlı
Alanlar keyfi sefa içinde
Satanlar hala müşteri peşinde
Şehreküstü'nde şehre küstüm
Keşke olsa Bursa'da bir büstüm
Verme sakın bir tavsiye bana
Ben çok oldu, bu hayata küstüm
Yürüyor serseri bir yolda
Acaba neler var aklında
Ah şu parayı bir bulsa
Buralardan kaybolsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!