Yağmur yağıyordu. Kimi şemsiyesiyle yürüyor kimi de yağmuru umursamadan yoluna devam ediyordu. Peki hangisiydi hüznünde boğulan? Yağmura şemsiye açan mı, yoksa onunla var olan mı? Ya da şu kenardaki çiçek, o da seviyor muydu yağmuru? Yağmurla beraber o da ağlıyor muydu? Yoksa o güneşten yana mıydı? Güneşin mutluluk getireceğine inananlardan mıydı? Peki Güneş, o seviyor muydu insanları? Alıyor muydu verdiği değerin karşılığını? Hüzünleniyor muydu ardından karanlık bıraktığında? Ağlıyor muydu Ay'ın onun yerini tutmasına? Şu yerdeki su birikintisi, hoşlanıyor muydu bu çukurda olmaktan? Korkuyor muydu yok olup gittikten sonra unutulmaktan? Sabrediyor muydu, bir umut belki yeniden doğmaktan?
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta