Efkarlıyım bu gece
Mistik bir mum ışığında otantik karanlığa inatla
Duvardaki gölgelerde karartıyorum düşlerimi
Bu gece herşey siyah beyaz
Bütün renkleri çıkardım hayatımdan...
Hep aynı başlar aşklar
Önce çılgın ve cesaretli bakışlar
En kalabalıklarda bile çakışırlar...
Sonra arzular başlar
El ele olmayı
Sukût ile terbiye ettim gönül dilini
Sadık yardan feragat ettim merhametini
Yükünü sırtlandım dünyanın, fark etmedim derdini
Kahrına göğüs gerdim, yıkamadım aşkın bendini...
Meğer ise; bend ben olmuşum yar-ı ahbaba
Muktedir olur muyum bu bendi yıkıp da sevaba?
Gel kollarımda uyan
Gel dudaklarımda uslan
Gel artık geçiyor zaman
Uykuların firara çıkmadan
Öpüşlerini kurtar intihardan
Küllendi yüreğim
Köz gibi yana yana...
Dert kor olmuş
Yağar bana...
Her beden taşır bir can,
Öyle bedenler vardır ki;
Sırtındadır cihan...
Bir lokam ekmektir
hayatlarına anlam katan.
Bir yamalı gömlek,
Sakın beni büyük sanma,
Çocuğum ben rüyalarımda.
İsyanlarım büyük olsa da
Çocukça baktığım bu dünyada
sakın eni büyük sanma.
Çocuğum ben büyümedim daha.
Çocuk olmayı özledim
Özgürlüğün
Yasak oyunlar oynamak olduğu zamanları
Ah çocukluğumun yasakları
Özgürlüğümün kapalı kapıları
İlk isyanımın yaraları
Aşkın pınarından içtik şarabı
Günahı bizim olsun
Siz alın o sevabı
Bademiz kırmızı
Kanımıza benzer
Sonu ayrılık




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!