Tam da Hayyam'ın dediği gibi
Ne sarhoşum
Ne de ayığım...
Olmayan şarabı içtim
Olmayan sevgiliyle yattım
Olmayan dudağı öptüm...
Ömür bir ırmak misali akar gider
Yaşanır o ömre nasihat bir çok keder.
Bazen sel olur, bazen de kuruyup gider
Bazen berraktır, bazen de çamurdan beter.
Yaşanmış ne anlar vardır ki; ömre bedel
Hesabı tutulmamış günler, geceler...
Şefkatli ellerini özlüyorum
Avuçlarımda kaybolan...
Umut sol yanımda bir yangın
Her defasında kül eyliyor ormanlarımı
Yeşilimde ateş oluyorsun
Ama yine de özlüyorum közlerini...
Boylu boyunca uzanmış,
Üstünde talli yollar açılmış.
Yeşili kurumuş
Sarıya dönmüş.
Küme küme taşlarla sarmalanmış.
Daha dağ denmez ona
Kelebeğe iki gün ömür biçilmiş
O iki günde kendini,
Ne çok sevdirmiş...
Kargaya üçyüz yıl ömür verilmiş
O üçyüz yılda bile
Yağmurlarda tükeniyor damlalar
Güneş çıkalı ağlamaz oldu bulutlar
Kimin içindi ki o yaşlar
Denizlerde dalga
Nehirlerde taşkın oldular...
Kimse sormuyor ki
Ne işin vardı
O gece vakti
O otobüs durağında.
Ne yaşanmıştı
Vakt-i zamanında
Ben kederli akşamlarda
Yudumlarken sigaramı
Sen hasret ilinde
Beklersin yarını,
Akşamlar sabah olmuyor
Zaman durmuş gün ağarmıyor...
Hayal olmasak,hayal kurmasak
Özgür kuytularda, bir yarın bulsak
Herkesten gizli,yarını yaşasak
Seninle özgür, seninle yasak...
Aşık tepelerde,bir sevda bulsak
Rahatsız ettiysem afedersiniz
Siz bu hikayeyi bilmezsiniz
Beni size getiren
Üstünüzdeki beyaz elbiseniz
Baktığım siz olabilirsiniz
Ama... Gördüğüm siz değilsiniz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!