Bugün De Bakmadı Yüzüme Şiiri - Celal Bahar

Celal Bahar
1392

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Bugün De Bakmadı Yüzüme

Bugün de bakmadı yüzüme, nasılsın diye sormadı.
Öylece geçip gitti yanımdan, ya yine beni görmedi,
Ya da bana bakmaya lüzum dahi görmedi...
Gidecek yerim de yok...
Kapısını çalmaya desen, ona hiç cesaretim yok,
Ah ulan akılsız kafam ne vardı biraz alttan alsam,
Ne vardı gitmeyip de yanında kalsam.
Kendime gurur yapmak yerine, oturup adam gibi açıklama yapsam...

Haklıydı aslında…
Kim bilir beni öyle görünce neler, neler kurdu aklında.
Ne kadar üzüldüğünün olamadım ki farkında.
Aslında ben de masum değildim hani,
Sende haklısın desem ne vardı yani,
Salak kafam işte...
Alttan almak dururken, gittim üstüne vardım,
Bunca yıldan sonra beni terk etmez sandım.
Söylediklerini unutur diye de ciddiye bile almadım,
Oysa her şeyi anlatsaydım; bu gün bu halde olmazdım,
Ömrümün son günlerinde sevdiğimden ayrı kalmazdım...

O zaman hoşuma gitmişti işte beni kıskanması,
Kızıp bağırıp ortalığı elli altıya vermesi,
Hesap edemediğim tek şey vardı o da beni kovması,
Basit bir kıskançlığı, içinden çıkılmaz hale koyması...
Keşke, keşke o an şeytana uyup ta gitmeseydim,
Nasıl olsa bir gün hatırlar diye düşünmeseydim,
Ne vardı sanki yorgun düşüp, konuşmaya üşenmeseydim,
Anlatsaydım her gece olduğu dibi, bıkmadan usanmadan,
Mektuplar senin deseydim, henüz o bunu bana sormadan...
Nereden bilirdim ki yıllar sonra beni hatırlayacağını,
Kendisine ait mektupları, başkasının sanacağını,
Tüm gece kafasında kurup bunu ihanetten sayacağını,
Sabahında ise kendince ihanetimi hiç unutmayacağını.
İhtiyarlık işte, yaşlandıkça çocuklaşıyor,
Ve çocuklaştıkça daha bir inatlaşıyor insan.
Bu yüzden belki de, o bana kızdı,
Ben beni hatırlamadığı halde yanlış anlamasına.
Oysa onun her şeyi bir anda hatırlamasına imkân yoktu,
Benimse yıllar sonra hatırlayabileceğini anlamam zordu...
Hoş bunu fark etsem bile,
Nasıl söyleyebilirdim ki hafıza kaybı yaşadığını,
Beni her gün bir başkası sandığını,
Günden güne biraz daha yabancılaştığını...
Ve bu haldeyken o nasıl bilebilirdi ki;
Okurken ağladığım mektupların hepsi onundu,
Beni kıskandığı o kişi, hem evvelim hem de sonumdu...
Ah sevdiğim ah, kaç uzun yıl sonra nihayet beni hatırladın,
Onda da kendi mektuplarını başkasının sandın.
Şimdi ben; beni hatırladığına mı sevineyim,
Yoksa hatırladığın ilk gün beni kovduğuna mı dövüneyim...
Ah sevdam ah,
Bu saatten sonra ben sana mazimizi nasıl hatırlatırım,
Yok yok bu gidişle çok sürmez, bende kafayı tırlatırım.

Her gün çıkıyorum karşına da bir gün dönüp bakmıyorsun.
El gibi, yabancı gibi geçiyorsun yanımdan da selam dahi vermiyorsun.
Evimizin kapısında bekliyorum, bu adam kim diye sormuyorsun.
Suç bende;
Neden ağlıyorsun dediğinde mektupları göstermemeliydim,
Belki faydası olur sanarak onları sana vermemeliydim...

Bu gece de ayaz var, içim üşüyor,
Ağaçlar çiçek açsa da, kış mevsimi ne de olsa,
Gece çiğ damlası, buz olup üzerime düşüyor,
İçimdense sana bir mektup daha yazmak geliyor.
Lakin yaşlılık işte sevgili, yazarken dahi ellerim titriyor.
Kalemimde ki mürekkep, damarımdaki kan gibi azar azar bitiyor.
Ben yine de bil istiyorum ve sana da bu sebepten yazıyorum,
Olur da bir gün tekrar hatırlarsan beni,
Bil ki bir an olsun vazgeçmedim sevmekten seni.
Olur ya bulmak istersen tekrar seni deli gibi seveni,
Uzaklarda değil, bahçendeki kamelyada ara bu yaşlı bedeni,
Muhakkak oturmuş bekliyorumdur ya ecelimi, ya da seni...

Celal Bahar
Kayıt Tarihi : 30.4.2017 13:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bugün de bakmadı yüzüme, nasılsın diye sormadı. Öylece geçip gitti yanımdan, ya yine beni görmedi, Ya da bana bakmaya lüzum dahi görmedi... Gidecek yerim de yok... Kapısını çalmaya desen, ona hiç cesaretim yok, Ah ulan akılsız kafam ne vardı biraz alttan alsam, Ne vardı gitmeyip de yanında kalsam. Kendime gurur yapmak yerine, oturup adam gibi açıklama yapsam...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Celal Bahar