Bu Günlük Şiiri - Şeyma Karakoç

Şeyma Karakoç
3

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Bu Günlük

bu noktaya gelmek için çok yıl, çok çaba, çok zaman ve çok acı geçti. güçlü olmayı ben seçmedim, güçlü olmak zorunda bırakıldım, bu yüzden şimdiki iplemez tavrım kimseyi gücendirmesin. gece kendime bir söz yazdım.
sözün altındaki mânâda bir benliğim eridi,
olsun.. erisin..
şu anımı, bu dengeyi, yaşamı, öyle seviyorum ki, bu stabil hayatın içinde huzur buluyorum. gelmesi gereken geliyor gitmesi gereken gidiyor. evrenin zamanlaması öyle mükemmel işliyor ki, ne bir saniye erken ne de geç. telaşa hiç gerek yok..
işte kendime yazdığım o söz:
‘benim kimseye empati ve huzur borcum yok’
çocukken öğretilen o klişe empati kelimesi uzun yıllar yaşamamızı şekillendirir, kendimizi batman, süperman gibi bir başkasının kahramanı olmaya zorlarız. oysa tüm bu yaşam; bana derinlemesine bir şey öğretti, insanlara verdiğin huzur ve empatiyi kendine hiç verdin mi? kendinize ne kadar empati ve huzur borcunuz var?
işte hayatın dengesi burda.
kendi hayatınızın kahramanı olduğunuzu hatırlamanın derin huzuru içinde, yaşayın bu hayatı.
yaşıyorum.
ve kurtardığım en önemli insan ‘kendim’
empatiye değer en vefalı insan ‘kendim’
huzuru en çok hak eden ‘kendim’
kendime saygı duyuyor önümde diz çöküyorum 🙇🏻‍♂️
..
dün gece şöyle bir hatıram geldi aklıma,
Üniversitede dersimize girmeyen bir hoca tarafından keşfedilmiştim. Söylentilere göre herkese kötü davranan herkese laf sokan rencide eden bir adamdı. Es kaza odasına girip onunla tanıştığımda bana kolonya uzattı. Kolonyayı elime döktükten sonra elinden aldım ve ben de ona uzattım. Bu davranışım ona çok farklı gelmiş. Aslında beni rencide etmeyi planlıyormuş. Ama kolonyayı ben de ona uzatınca işler değişmiş, üç hafta boyunca beni dersine davet etti. ‘Üç hafta üç şair işleyeceğiz’ dedi. Herkesin korktuğu bu adamın dersine girmek bir matematikçi olarak benim için çok anlamlıydı. İlk dersine girdiğimde, hazırlıklı olarak gittim, fotokopilerini ders materyallerini hazırladım. Ve tıpkı bahsettikleri gibi gergin sinirli bir şekilde derse girdi. İnsanların kendisini ifade etmesine müsaade bile etmiyordu. Ders materyallerini getirmeyen kişileri tahtaya aldı.

Yanımda oturan kız ‘ hoca sana bir şey demez seni o davet etti senin materyal getirmene gerek yok diyerek materyallerimi önümden aldı’ ve hoca ‘ o hanginize ait’ diye sordu. kız ‘benim’ diye atıldı. Empati yapmamı istedi. o kız dönem sonuna kadar bu adamın dersindeydi ve not alacaktı, bense sadece misafirdim.ne kadar da kendimi başkalarından aşağıda tutmuşum bu sözle. (ben sadece misafirdim)Ve materyallerimi getirmediğim için hoca beni cezalandırdı. Ders sonunda ise beni kendisinin davet ettiğini hatırlayarak özür diledi. İkinci hafta bana şiir okuttu. Söylentilere göre dersinde birisi şiir okuduğunda alkışlayanları rencide ediyormuş. Fakat kendisi beni alkışladı. Şu an düşünüyorum da, benim kimseye empati borcum yoktu. O an kendimi ismiyle tüm şehre nâm salmış bu adama gösterebilirdim. bir fark yaratabilirdim. Misafir olmama rağmen ne kadar hazırlıklı olduğumu, ne kadar hevesli olduğumu göstermeliydim. Belki de hayatımın kırılma noktası olacaktı o an. ama olmadı, adını bile hatırlamadığım bir kızın sorumsuzluğu ya da daha insanî olarak->empati uğruna, kendimi gösterme fırsatını kaybettim. Dün gece bunu hatırlamam bir tesadüf olamaz. bu yaşanan an’ın kırılma noktası belki de şu anda gerçekleşmek için yaşandı. evrenin zamanlaması şimdiye uyumlandı. ben kendimi, kendime gösterme fırsatı buldum. bir başkasına değil.
çünkü dün yazdığım söz
‘benim kimseye empati ve huzur borcum yok’ gibi anlamlı bir sözü ortaya çıkardı. Ve böylesi kısa ama derin bir cümlenin yazarı olmaktan gurur duyuyorum.

Şeyma Karakoç
Kayıt Tarihi : 16.8.2025 16:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!