Bu dünyadan gelip geçtiniz
tınısı hâlâ içimde yankılanan bir rüzgâr gibi
ardınızda bir mevsim unuttu kendini
ardınızda gökyüzü eksik kaldı
Adınız artık zamanın gizli defterinde
bir su damlası kadar kırılgan bir harf
bir yılan derisi gibi soyulmuş bir eski çağdan
ve ben
gözlerimi kapatınca
Artemis’in ormanında sizi arıyorum hâlâ
Tininiz şad
durağınız uçmağ olsun
dedim kendi kendime
uçmak neydi ki?
bir Simurg’un kanadına tutunup
Anka’nın külleriyle yeniden doğmak mı?
yoksa Orfeus’un lirinden dökülen bir ezgiyle
ölülerin kıyısında yürümek mi?
Efkarımda da vardınız
sevincimde de
bir dostun adı nasıl kazınırsa içe
öyle kazındınız derinime
bazen bir şarkıda yakalıyorum sizi
sözleri Orfeus’tan kalma
ahengi Hermes’in kanatlı sandaletleriyle kaçmış
ve ben o şarkıya tutunuyorum
sizi geri getirmek için
ama nafile
her ezgi biraz daha uzaklaştırıyor sizi
Bir fotoğraf değil bu anılar
daha çok Homeros’un dizelerinden düşen bir masal
ve ben
Troya kapılarında size sesleniyorum
ama sesim göğe savruluyor
Athena bile dönüp bakmıyor
çünkü tanrılar bile biliyor:
giden dönmez
söz yetmez
sessizlik büyür
Siz gittiniz
ama ben hâlâ bir patika döşüyorum içimde
adı size çıkan yollarla dolu
ve her yolun sonunda
Kaf Dağı’nın eteklerinde oturmuş
beni bekliyorsunuz sanıyorum
oysa bekleyen kimse yok
yalnızca rüzgâr var
ve rüzgârın sesinde
adınızın yorgun yankısı
Ben yazıyorum yine de
çünkü yazmazsam kaybolursunuz tamamen
ve yazdıkça
siz büyüyorsunuz kelimelerimde
bir Simurg kanadı kadar görkemli
bir Feniks’in küllerinden doğmuş kadar canlı
Var olun
var kalın
uçmağın serin korularında
Yunan efsanelerinin beyaz mermerlerinde
ve kadim masalların tütsü kokan odalarında
çünkü bu dünyadan gelip geçtiniz
ama iziniz
benim içimde sonsuz bir patika artık
ve ben
o patikada yürümeye devam ediyorum
sessizce
adımlarımı size adıyorum
her nefeste
her kelimede
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 12:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!