Bu Bir Militanın Alev Yanığı Sevdasıdır

BU BİR MİLİTANIN ALEV YANIĞI SEVDASIDIR.

Sevda namına akan bir damla kanın
Hükmüdür haykırışı bir cesur militanın

Bu sevda tetiklerin çekilişi
Kurşunların sıkılışı
Bir bedenin yıkılışımıydı? …
Yoksa hayale umutlar dikilişi,
Yanık türküler yakılışı,
Yarin saçlarına gül takılışımıydı?
Neydi bu sevdayı ölümsüz kılan…
Yarin hazar gözlerimi?
Yoksa isyan karası gecelerin
Barut kokan izlerimi?

Bir adım gerisi yaşamak
Bir adım ötesi ölüm..
Ölümle kalım arasında dokunan bir mekik.
Pimi çekilmiş hayallerde
Fitili yanan bir hayat
Ve güle hasret, tetiğe basılan bir can.
Kurşunlanan sevdası
Çarmıha gerilen düşleri
Ve dar ağacına sürgün
Alev yanığı gözleri
Solgun fotoğraflarda
Hayatından biçilmiş bir senaryo.
Varla yok arasında
Bir militanın yitik sevdasıdır bu.
Sonu bilinmez rus ruleti sanki
Bir seçim: var yada yok…
Evet veya hayır..
Yarin göz yaşlarımı?
Yoksa kurşuna kıyılan nikah mı?

Geceye kurşun düştü gündüze gül.
Gez göz arpacık.
.Çek tetiği vur yada vurul….
Kin kussun karanlıklar
Kabuslar hıçkırıklar…
Yıkılan bedenlere ağıt yaksın geceler.
İsyana çeyrek kala atılan son adımların
Yasını tutsun heceler…
Mavzer yanığı gönüllerde
Dağlansın nazlı düşler
Kurşunlar arasından bir haber gitsin
Üç gün üç gece
Dokuz gün dokuz hece
Yıkılsın karabasan saatler
Zırhlı orduların savunmasız askerlerine inat
Yalın orduların yiğit bahadırı….

Çünkü bu bir militanın alev yanığı sevdasıdır.
Platonik bir aşkın ardında gerçek bir duruş
Eşkıya eylül dakikalarında hırçın bir nefes
Ne gecesi belli ne gündüzü
Kırk emirle kurulmayan bir kaleyi
Tek bakışla dize getiren bir heybet
Ne mey sofralarında bir meze
Nede simsiyah saçlarına
Bir sürtüğün dokunan el.
Bu sevda Tuna’nın boyun büküp,
Sakarya’ya ağıtlar bağlayışı..
Aral’ın yaslanarak Hazar’a,
Feryat figan ağlayışıdır…
Bu sevda..
Bir yiğidin cebinden çıkan
Otuz beş kuruş kadar gururlu.
Gözünü kırpmadan dar ağacına yürüyen,
On sekizlik bir beden kadar cesur.
Puşt pusularda vurgun yiyen,
Bir yürek kadarda asildir.
Bu sevda..
Umudun bittiği yerde kudretin başlayışı,
Zulmün başladığı yerde
Yavuzca hislerin şarjöre sürülüşüdür..
Bu sevda..
Günah gecelerinde bir kahpenin
Elindeki şarap kadehindeki gibi değil..
Bir Türkmen kızının omzunda taşıdığı
Testideki su kadar temizdir.
Bu sevda..
Tarlada iş gören bir ananın
Elindeki nasır kadar,
Ve bir babanın
Örsü öpen balyozu tutan eli kadar merttir.
Bu sevda..
Dokuz yıldızdan yirmi dört burca,
On altı fermandan
Bir yağız güzele uzanan demettir..
Bu sevda..
Göklerin bir nefesle söküldüğünde,
Yerin,yedi kat dibine çekildiğinde,
Zulmün inine sokulduğunda,
Zafer meşalesinin yakıldığında,
Tuğların Turana dikildiğinde,
Ay yıldızın beş kıtaya çekildiğinde,
Çakalsı bileklerin büküldüğünde,
Kara bulutların söküldüğünde,
Nizamın aleme ekildiğinde,
Ve hak diyen bir militanın
Dimdik toprağa yıkıldığında biter….

Yarım olan mertlik
Tam olan namertlikten daha asildir.

Bu, bir militanın yolunu çizen eldir
Kurşun yiyen bir yürekse
Kanayıp ölen güldür….
Sevdalıya sevdalanmış onurla...

FATİH KOCATEPE
(YOZGAT)