Bak! Kopuzdan bir iniltidir dolanır ıssız zamana,
Kâh Altay olur sesim, kâh bir dua Buhara’da.
Ötüken’in rüzgârında titrer özümün yankısı,
Bir at nefesiyle uyanır hatıra, cana, toprağa.
Seninle düşerim yola, İtil’den Talas’a dek,
Kudretli bir su gibi inerim Yesi’ye, geceye.
Kamçının sesiyle ağar bozkırın hafızası,
Baturların gölgesi düşer alnıma sessizce.
Şahadeti toy sayan soyun tâlihli evlâdıyım,
Al sancağa beden verip, aşkı imanla andım.
Alperen sözüyle girdim bu sevdanın otağına,
Bir bakışa vatan dedim, bir ah ile kandım.
Tanrı Dağı eteğinde hilale uzanır elim,
Kürşad’ın nârâsıyla titrer gecede kelâmım.
Atilla'nın kılıcında parlayan eski şavkım,
İ’lâ-yı Kelimetullah’ta yankı bulur andım.
Kızıl Elma bir hayal mi? Yoksa gönülde bir har?
Ruhum şahlanır her seher, çeker beni o diyar.
Tuna’nın kanlı suyuna sızar mazinin sadası,
Her toy, her gazâ gönlümde bir dua olur, yanar.
Tuğrasını taşırım ben bu kutlu seferin,
Kısmetim bir kılıç yarasıysa şükrederim.
Ana bozkır bağrını açar mı düşerken dizim?
Toprak kanımı içer mi, özümde iz görür müyüm?
Sancağı kefen bilmişsem, bedenim çelik olsa ne?
Gelin ağıdı dokunsa taşlaşmış bu gönlüme?
Analar ağlasa bile ardımdan sessizce…
Ama eğer…
Türk’ün ülküsü öksüz kalırsa nihâyetinde —
Koyver artık, Bozkurtlar yürüsün tufanla,
Yesevî’nin erenleri insin o kara ovaya.
Peygamber ordusuyla çekilsin kılıçlar yere,
Yurtsuz it sürüsü utansın Türk’ün gazabına!
Gök çadır yıkılmadıkça, güneş sönmedikçe,
Bilge Kağan’ın duası eksik olmasın göğsümde.
Hızır’la yürüsün yolum, toyum, son nefesim,
Bu "bozkırda yankılanan and", vuslattır sesime…
Kayıt Tarihi : 14.6.2025 00:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!