Dışarı çıktım cin çarpmış büyücü gibi,
uğursuzluk tutkunu, gece daha yürekli;
şeytanı düşleyerek, yaptım tersliğimi
kır evlerinin üstünden, ışıktan ışığa;
kimsesiz şey, on iki parmaklı akıl fukarası.
Böyle bir kadın tam kadın değildir.
Ben böyle birisi oldum.
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Devamını Oku
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Kafadan çatlak çok var
Üniversitelerde ters veren :))
ZERDUST iken dedem kardesi de SAMAN/DI
Bilinizki dedeleri inege tapanlar vardi
yazik ki ne yazik soylemeden de geçilmiyor
..inanki
hani
kaç din kaç mezhep kaç tanri dedigistirdi derseniz
ar eder utanirim..varsin kendilerine sorsun dostlar
kaçi yari açik
bensiz istanbulda,
Lunapark ordekleri
bir baskadir sesleri
vak vak vak..
otus-eee bakiniz beyler otus-e
..........
bilsen bir zaman ne zamandi
gomdugumuzde palamutlari
hani,moda/ydi dam ustlerinde
goz çikaran çelik çubuk oyunlari
pirelerin cirit attigi yikik dokuklerde
turlu naneler yenilen kor ebe oyunlari
kaçTIR ederi kimdir pazarlar ve/leri vede
..............................çira yerine kozalaklari
..........
bilmem ki simdi çirpida kalkip
ne yazmali gorurken bul tipleri
otus bu otusten anlar iyi bilir
bir bir birileri bu arada oyle ya
..........
ne olsun ki arasin o su bu
dibi gorunmez ustu karalarda
ne ister olsun ki bu su o
tantana yanyana kugularda
çuruk koklu sogutten tokmaktir
çok oldu ellerine verilmis isleri is
kirik kopuk ip geçirilmis tenekedir
kalin kalin boyunlarini suslemis
ne yapsinlar ki hani bir baska isleri mi var sanki
yer ne içer bilemezsin donup duran nalinci keseri
tang tung ...tang tung ..xirxiriktir oyle ya yetmez mi
gurultu çikarmak yakisirina cevher budur bulunmaz eseri
..........
demli demli iki sozcuk sokusturacaktim aslinda dize dize
kenara koyarak ilerleyen yasimi ..anlatmak isterdim size
un kum toprak elemez ki sadece bu halburlar elden ele
su elegidirler ayni zamanda eleyip etmedikleri kalmaz
..............................................................................bize
hani,
demeden de edemiyor insan bi yerde gelde sinirlenme
kasnagi kirik bunelekleri tanitmak mi dusecekti hisseme
yas bu yasta soylenin ne istersiniz ki ne anlatayim size
ke ke me yim
ke ke me
a'yol!
çam gurgen selvi fideleridir ustelik yeni diktik
olasi Lutfen keçi degil koyun besleyin ..koyun
keçileri nerde kaçırdınsa git orda ara sevimsiz yaratık
keçileri nerde kaçırdınsa git orda ara sevimsiz yaratık
boş ver Naci dost..lütfen üzme canını...kimin kim olduğu belli olmayan bir dünyadır burası:))en çok 'ben meleğim' diyenler barındırır içinde şeytanı...o da biz de yok valla:))))neysek o'yuz biz....yoktur bundan ötesi!..
cinler hanında bir yudum insan olabilmektir asıl marifet...marifeti olmayanlar düşünsün bence, melek ile şeytanın farkını!..
herkese saygılarımla..cinciler,dinciler,dinsizler de dahildir buna...:))
KÜRTAJ
Doğması gereken biri
Öldü
Tam yeryüzü ağzını buruşturur,
Tomurcuklar patlarken yumrularından,
Pabuçlarımı değişip, güneye sürdüm arabamı.
Mavi Dağlar geçiyordu yukarda
Pensilvanya orada bitimsiz bir kamburdu,
Pastel boya bir kedi gibi tepesinde yeşil saçlarıyla,
Gömülmüş yolları çamaşır tahtasında oluklardı sanki;
Doğrusu kötü bir niyetle çatırdıyordu toprak,
Kara bir oluk gibi içinden kömür akıyordu.
Doğması gereken biri
Öldü
Frenk soğanları gibi diken diken ve sertti çimen,
Ve ben ne zaman yarılacak diye merak ediyordum yer,
Ve ben kırılgan şeylerin nasıl hayatta kaldığını
Merak ediyordum:
Yukarda, Pensilvanya’ da, küçük bir adamla buluştum.
Rumpelstilskin değil, hiç değil, hiç…
Aşkın başlattığı şişliği o aldı.
Kuzeye döndüm, gökyüzü bile incelmişti
Hiçbir yere bakmayan yüksekte bir pencere gibi.
Yol dümdüz bir teneke levhaydı sanki.
Doğması gereken biri
Öldü
Evet , kadın, böyle bir mantık
Yitime götürür ölüm olmadan. Ya da söyle , ne demek
İstiyorsan.
Seni korkak… kanadığım bu bebek.
ANNE SEXTON
Ç. Nazmi Ağıl
sizin yüzlerinizi kendiniz tanıttıkça ekstra bişey yapmaya da gerek kalmıyor..
işte bunlar, bunlardır demekle yetiniyorum..
ve sevinç duyuyorum..
insanlara kin duyan,onların özel hayatlarıyla uğraşan,fitne fesat yayan insanlardan müslüman olmaz
istediği kadar allahü ekber desin
Anne Sexton (d. Newton, 9 Kasım 1928 – ö. Weston, 4 Ekim 1974) . ABD'li şair ve yazar.
Garland Junior kolejini bitirdi. 1947 yılında Alfred Muller Sexton II ile evlendi. 1953 yılında depresyon tanısıyla Westwood Lodge'da tedavi gördü. Kızının doğumuyla 1955 yılında yeniden aynı hastaneye yatırıldı. Tedavi için doktoru tarafından şiir yazmaya teşvik edilen Sexton, 1957'de Boston Üniversitesi'nde Robert Lowell'un şiir sanatı seminerlerine Sylvia Plath ile birlikte katıldı. Modellik ve kütüphanecilik yaptı, çeşitli lise ve üniversitelerde ders verdi. Anoreksiya ve depresyon sebebiyle pek çok başarısız intihar girişiminden sonra 1974'te yaşamına kendi kararı ile son vermiştir.
Başarılı yazar ve şairin biyoğrafisine göre hiçte başarılı görünmüyor.Lakin hayatına son verme becerisini iyi bir beceri olarak kabul edenlere sözüm yok.Ben bu şiirden şunu şunu anladım diyemiyorlarda sen şiirden anlamazsın zaten gibi kalıplaşmış bir cümleye sarılıyorlar.Üstelik 2 diplomalı oldukları lisan bildikleri için her şeyi anladıklarını zannediyorlar.Günün şairinin kafadan hasta olduğunu ben söylemiyorum doktoru söylüyor:(.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta