Gözlerin ufkumdan kaybolmadan gel,
Seven yüreğimden, hasret taşıyor.
Yürek bu,sev diyor, mantığım unut,
Bu çelişkilerle aklım şaşıyor...
Sevgiyle yaşanan zamanlar güzel,
Küçük bir an bile, bir ömre bedel,
İkinci baharım tükenmeden gel,
Yine güneş mor dağlardan aşıyor...
Bu aşkımız bir gün masal olacak,
İçime gecenin hüznü dolacak,
Koklamadan tomurcuğum solacak,
Sevdiğim nerelerde dolaşıyor...
Yaşadığım şehrin her köşesinde,
Bin-bir hüzün gizli her neş-esinde
Kanayan güllerde, bülbül sesinde
Figanım yıldızlara ulaşıyor...
Deli dolu yaşıyorum bu ara,
Gözlerimi küs ettim uykulara,
Hayat benzemez mi bazen kumara,
Mutluluk elden ele dolaşıyor...
Sanma unuttum gidip uzaklara,
Telefonunu aç, ayda bir ara,
Gözleri dalmış da engin sulara,
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Zaman kötü iltifat yok dostlara,
Kaybolup giderler, düşersen dara,
Ne çare, gelmez ki senle mezara,
Vefasızlık sana da bulaşıyor...
Muradım, hatırı gönülü kırmaz,
İstenmeyen yerde bağlasan durmaz,
Gökyüzünde bile, yalnız uçulmaz
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Şarkılar anlatır hep ayrılığı,
Sönmeden gel artık, gönül ışığı,
Ben mi istedim de bu ayrılığı,
İki laf etmeden, sabrın taşıyor...
Her akşam giderim sahile erken,
İçin yanmadı mı veda ederken,
Bir buse vermiştin çıkıp giderken,
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Murat nail güney.
08/11/2004 BODRUM
Kayıt Tarihi : 7.11.2004 22:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiir Antalya Güllük dergisi sahibi,değerli üstadım Mustafa CEYLAN hocamın arzusu üzerine kaleme alınmıştır...Yüreğimize sevgi balı akıtanlara selam olsun...

Bir de üstüne 'hasret' eklendi mi, değme gitsin...
Zannedilmesin ki Köroğlu koç Nigâr' ı varken, 'Bir yüreğe -hem de Köroğlu gibi- bir yüreğe iki güzel çok mudur ?' diye sorarken, hep güzeller arasındaydı. Ya da Karacaoğlan, çeşme başında hem geline, hem kıza; üç-dört dilbere sazını coştururken, bir eli yağda bir eli balda idi. Hayır ! Hayır ! Öyle zannedilmesin...
Köroğlu' da, Karacaoğlan' da kendi ruh köklerindeki 'ezel-ebed sevgili'nin arayışı içinde idiler.
Evet ARAYIŞ...
Kılcal kökleriyle toprağın derinliklerinde kocaman bir çınar ağacının su arayışı...
Suyu bulan çınar' da kıymetini bilmeli. Bazen araya yaban otlar girebilir. Su başka yere yönelebilir. Ama 'sabır' denen olguyu düşünmeli. Zamanın her yaraya melhem olan o efsunkâr elini beklemeli...
Bodrum' da bir yalnız martı...
Evet Murat dostumuza : 'n'olur bu gece bu şiirini yaz. Sen bu arayış ve bu özlemle yanıp tütmedesin' dedik. Dedik ya karşımıza 3 şiir çıktı...
Bence Murat dost, 'hece' de daha başarılı. Ben olsam onun yerinde hece' den asla vaz geçmem. Zira, KUMA kabul etmeyen tek sanat şiirdir.
Teşekkürler dost... TEŞEKKÜRLER...
TÜM YORUMLAR (2)