Gün erken inerdi
Bizim oralara eskiden
Kendi kendime mesela
Hiç uyanamazdım
Tembellikten değil be gardaş
Dünden kalma yorgunluktan
Bizim oraların dağları var ya
Fecir seyrinin heybeti dağlar
Ne kadar serindir bir bilsen
Sabahın seherinde onlar
Uyku semesindeyken
Soğuk kuyu lastik içinde
Çobanlığa yürüyen
Küçük ve çıplak ayaklar
Ne kadar serindir bir bilsen
Dağların böğrüne çıkardık gardaş
Hem de güneşten önce çıkardık
Yamaçlarda birbirimizi arardık
Buluşurduk çoban çobana
Gütmelerimizi birbirine katardık
Gütmeler çayır çimene
Bizler oyuna dalardık
Yerde yuvalanıp tepişirken bile
Azığımızı indirmezdik dalımızdan
Bu yüzden işte gardaş
Bir de fukaralıktan
Hiç eksik olmazdı yamalık donumuzdan
Kararmış değneklerimizi
Hiç düşürmezdik elimizden
Yani küçük ve kirli ellerimizden
Kirli dediysek el kiri sanma gardaş
Bulaşmadır o kara ellerimize
Üç gün evvel aşırdığımız
Yeşil kabuk süt cevizlerimizden
Çayır ışkınlarından yaratırdık
Öyle her çocuğun
Bilmediği oyuncaklarımızı
Kuru ağaç gövdesinden yapardık
En şaheser yapıtlarımızı
Heykeltıraşlar görse
Vallahi kıskanırdı
Hoplar zıplar takla atıp coştukça coşardık
Sakin ve gafil bir anımızda
Birden deli gibi koşardık
Delilikten değil gardaş büvelekten
Büvelekler gütmelerimizi kovalardı
Biz arkalarından koşardık
Bazen atışır itişir dövüşürdük
Ama uzatmazdık
Saatine kalmaz barışır
Aynı ekmeği bölüşürdük
Bazen de birimizin bulduğu
Sahipsiz ve ezik
İzmaritsiz ve eksik
Cigaraya üşüşürdük
Yağmur yağardı
Hep beraber ıslanır
Eski gübre naylonları altında
Hep beraber üşürdük
Biz dağlardayken
Yani çocukken
Yani çobanken
Hiç cüzdanımız olmazdı bizim
Olmasını da istemezdik
Paranın bu yüzden bilemezdik
Sarısını yeşilini grisini
Bu yüzden severdik
Azık torbamızdaki
Sarı bazlamayı yeşil soğanı
Bir de...
Sen anla gayrı gerisini
Bizim oralarda tele-nin ne fonu
Ne vizyonu vardı
Anlayacağın gardaş
Şerden şeherden haberimiz olmazdı
Biz dağlarındık dağlar bizimdi
Belki de bu yüzden o zamanlar
Her şey daha bir güzeldi
Köydeyken biz
Yani çobanken
Yani çocukken
Akşam çabuk inerdi
Bizim oralara eskiden
Ve yatıp uyurduk erkenden
Tembellikten değil gardaş
Yorgunluktan... Yorgunluktan.
(04 Mart 2002 – Göğüsün Pınar, Demirci Köyü)
Nevzat Bayramoğlu HürdemiKayıt Tarihi : 8.11.2003 12:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

çok beğenerek okudum can...
elinize sağlık...
TÜM YORUMLAR (2)