şöyle oldu:
bir sabah kalktım
ve karar verdim
artık boğazıma dizilen o dikenli kelimelere
oturmayacağım sofralarına
yorgun, kırık, içi sus pus insanlar vardı
gülümsüyorlardı, evet
ama içinde bir zehir sarkıyordu
karanlık, paslı, nemli bir şeydi bu
o yüzden gittim
elimi kalbimden çektim biraz
biraz da yalandan gülümsedim
sonra tamamen bıraktım
çünkü içten içe biliyordum
benim içimi içinden söküp alanlar
hep tanıdıklar
hep en yakınımda susanlardı
şimdi
birkaç sağlam cümleyle yürüyorum
kendi yolumda
bir iki ışık insanla karşılaşıyorum bazen
gözü güneşe dönük
yüreği serin
aklı kendine yatkın insanlar
onlarla konuşmak
bir çay içmek gibi oluyor
daha sıcak, daha gerçek
daha az yalan
öyle ya
insan en çok kendini kandırıyor
ben artık inanmıyorum
artık istemiyorum
içini boşaltmış gülüşlerin
arada yokmuş gibi davrananların
yarı yolda sırtını dönenlerin sesini
ve bu şehir,
bu koca yalnızlık
artık bana küçük geliyor
ben büyüdüm, evet
kendi ellerimle söktüm o duvarları
yeni bir hayat koydum içime
daha duru
daha insanca
ve artık,
birkaç sağlam sandalye kaldı geriye
onlarla oturuyorum
gökyüzüne karşı
düşünmeden kimseyi
yalnızca kendime sorarak
olur mu?
olur.
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 09:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!