Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var!
Hem senin çalı çırpıdan tacın kimin işine yarar?
Hayat,hamlelerden oluşan kısacık bir oyundur;
Piyonun değerinin anlaşılması da sona doğrudur.
Durduk yerde nereden aklıma geldi,
Mahallemizin unutulmaz zavallı şahsiyeti.
Kasabından manavına kırgındı ona cümlesi…
Çünkü o,elbisesiyle bile kavga edendi…
Öküz altında buzağı bulamayınca,vazgeçmezdi;
Bu kez tavşan aramaya başlar,kendini heder ederdi.
Beyefendi olduğunu savunuyordun ama…
Bir şairle oynanmayacağını öğrenememişsin daha!
Evet…
Bir dizeyle gökyüzüne kurmuştum tahtını…
En uzak yıldız bile kıskanmıştı aşkımı.
Bu dizeyle alıyorum oradan seni…
Gururum,
Sayende,
Şu söğüdün dalları gibi yerlerde.
Söğüt,memnun halinden;
Sen de.
Huzursuz olan bir ben,
Ciğer otururken damda
Kedi bakmış yukarıya
Ciğer sevmiş kediyi
İnmiş aşağıya
Başını yaslamış omuzuna
Kedi omuzunu çekmiş bir hışımla
Çektiğimiz onca acıdan sonra
İkimiz de
Gururla ve dimdik ayaktayız.
Bundan sonra yaşanacaklara da
Hazırız.
Yine de,
Eski günlere dönsek
Yaramaz bir çocuğun dizlerindeki
Kabuk bağlamış yaralar gibi olsa
Bütün yaralar
Yarınları bilyeler gibi görsek
İçinde her daim uyanık bir şeytan,
Karşısındakini ezmek için fırsat kollayan.
Sorumsuzluğuna, yetersizliğine kılıf arayan,
Konuştukça batan,battıkça yok etmeye çalışan.
Asılsız yorumlara güler geçer olgun bir insan,
Zira çok iyi tanıyordur onu tanıyan.
Kim bilir hangi akla hizmet,
Geldin dünyama daldın.
Cezaymışsın oysa ben mükafat sandım.
Bu aldanışta da vardır elbet bir keramet…
Ben bekledim muhabbet,
Kopardın bir kıyamet.
Biz yazı göremedik...
Baharın ardından geldi sonbahar.
Topraklar! Ah topraklar!
Bilmez hasretimi yüzünü benden saklar.
Bu sessizler ülkesinde,
Seni otlar sarmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!